Tilavet secdesini yapmak vaciptir
06/04/2024 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Kur’ân-ı kerimdeki secde âyetleri okunduğu zaman, tilavet secdesini, okuyan mı, dinleyenler mi, kısaca kimler secde yapmalıdır?
Cevap: Namaz kılması
farz olanların, secde âyetini işitince, secde yapmaları vacip olur. Secde
âyetini işiten cünübün ve serhoşun da, abdest aldıkları zaman secde etmeleri
lazımdır. Uyuyan ve bayılmış veya deli okuyunca, işitenlerin secde etmesi vacip
olur denildi. Fakat, bunların ve kuşun okuması ile secde edilmemesi doğrudur.
Çünkü bunların okuması, hakiki, doğru okumak değildir. Hakiki okumak demek,
Kur’ân-ı kerimi okumakta olduğunu anlayarak okumaktır. Çocuk, yaptığını
anlayacak yaşta ise, okuması ile, işitenlerin secde etmesi lazım olur. Daha
küçük yaşta ise lazım olmaz. Dağlardan, çöllerden ve başka yerlerden yansıyıp
geri gelen sedayı işitenlerin ve kuştan işitenlerin secde etmesi vacip olmaz.
Dürr-ül-müntekâda; “İnsan sesi olması lazımdır” deniyor. Radyodan işitilen
sesin, insan sesi olmadığı, hafızın sesine benzeyen, cansız alet sesi olduğu
bildirilmiştir. Bunun için, El-fıkh-u alel-mezâhib-il erbe'ada da diyor ki:
“Fonografta, gramofonda, teyipte ve radyoda okunan
secde âyeti işitenin, tilavet secdesi yapması vacip olmaz.”
Secde ayeti hece hece okununca ve yazılınca da secde
yapılmaz. Gayr-i müslimin okuduğunu işiten Müslümanların secde etmesi vacip
olur.
Sual: Şafii mezhebindeki Müslümanlar, zekât verirken
Hanefi mezhebine uyarak vermektedirler. Bunun sebebi nedir?
Cevap: Şafii mezhebine
göre, zekât vermek için, zekâtın, Tövbe suresi, altmışıncı âyetinde bildirilen
sekiz sınıf insanın her sınıfına verilmesi lazımdır. Bunlardan,
gönlünün alınması lazım gelen kâfir sınıfı, zekât toplayan memur
sınıfı ve kölelikten kurtarılacak borçlu sınıfı bugün yoktur. Bunları bulup
zekât vermek imkânsız olmuştur. Bunun için, Şafii âlimleri, Hanefi mezhebine
göre zekât verilmesine fetva vermiştir. Çünkü Hanefi mezhebinde, bu sınıflardan
herhangi birine vermekle, zekât verilmiş olmaktadır.
Sual: Din bilgileri için, fıkıh kitabı mı, tefsir
kitabı mı okumalıdır?
Cevap: Fıkıh kitapları varken, din bilgilerini
tefsirlerden öğrenmeye kalkışmak, nafile ibadet olur. Farz-ı ayın olan fıkıh
kitaplarını okumayı bırakıp, nafile olan tefsir okumak, caiz değildir.