"Ey Hristiyanlar! İnsâf ediniz!.."
06/05/2020 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Allahü teâlâ, her mümkünü yaratmaya kâdirdir. Kudret sıfatı ile
muttasıftır.
Mehmed Zihni Efendi son devir Osmanlı fıkıh âlimlerindendir. 1846’da
İstanbul’da doğdu. Medrese tahsilinden sonra ulûm-i âliyye şehâdetnâmesi aldı.
Galatasaray Sultânîsi (Lisesi) ve Mekteb-i Mülkiyye (Siyasal Bilgiler
Fakültesi) ulûm-i dîniyye muallimliği, Maarif Nezâreti (Millî Eğitim
Bakanlığı) Encümen-i Teftîş (Teftiş Kurulu) başkanlığı görevlerinde bulundu.
Stockholm’de toplanan Şarkiyat Âlimleri Kongresi’ne davet edilerek altın
madalya ile ödüllendirildi. 1913 tarihinde İstanbul’da vefat etti. Çok eser
yazdı. Abdullah-ı Tercümân’ın Hristiyanlığa reddiye olarak yazdığı
Tuhfetü’l-erîb kitabını tercüme etti. Bu eserinde buyurdu ki:
Hıristiyanlar, dilleri ile Allahü teâlânın kudret sâhibi olduğunu
söylemekle berâber, Allahü teâlâ için âcizlik isnat etdikleri de malûmdur.
İncil’de Allahü teâlânın âlemi altı günde yaratıp, yedinci günde oturup
istirâhat ettiği bildirilmekdedir. Tekvînin ikinci bâbının başında, (Ve Allah
yaptığı işi yedinci günde bitirdi. Ve yaptığı bütün işten yedinci günde
istirâhat etti. Ve Allah yedinci günü mubârek kıldı ve onu takdîs
etti denilmektedir. [Bunun için Hristiyanlar haftanın yedinci günü olan
(pazar) günü çalışmaz, istirâhat eder, tatîl yaparlar.] Allahü teâlâ,
-hâşâ- bir marangoz gibi çeşitli âletlerle mi yarattı da, bu yorgunluk
hâsıl oldu? O yarattkları gibi aciz olmaktan münezzehtir.
Tekvînin otuzikinci bâbının yirmidördüncü ve devâmındaki âyetinde,
-hâşâ- (Ya’kûb yalnız başına kaldı ve seher sökünceye kadar Rab onunla
güreşirken, yakasını Ya’kûb aleyhisselâmın eline verdi. Ve Rab dedi: Bırak
gideyim. Çünkü seher vakti oluyor. Ve Ya’kûb dedi: Beni mübârek kılmadıkça,
seni bırakmam. Ve Rab ona dedi: Adın nedir? Ve o dedi: Ya’kûb. Ve Rab dedi:
Artık sana Ya’kûb değil, ancak İsrâîl denilecek. Çünkü Allah ile ve de
insanlarla uğraşıp yendin) demektedir.
Ey Hristiyanlar! İnsâf ediniz. Allahü teâlâ yarattığı kul ile sabâha kadar
altüst olup, güreş tutup, yakasını Ya’kûb aleyhisselâmın eline vermiş ve
yakasını kurtaramamış! Hiç böylesine âciz bir ilâh olur mu? Allahü teâlâ,
elbette böyle şeylerden münezzehtir.
Müslümânların [temiz] itikâdlarına göre, Allahü teâlâ, her mümkünü yaratmaya kâdirdir. Kudret sıfatı ile muttasıftır. Kudret, ezelî bir sıfat olup, taalluk [irâde, arzû] etdiği şeye tesir eder, yaratır.