Ana baba duası almak...
06/06/2021 Pazar Köşe yazarı S.K
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Ana babanın evladına duası, peygamberin
ümmetine duası gibidir, reddolmaz.”
Dünyaya gelmemize sebep olan ve bize dinimizi imanımızı öğreten, ana
babamızdır. Dünyasının ve ahiretinin güzel olmasını isteyen, ana babası hayatta
ise onları memnun etmeli, gönüllerini ve dualarını almaya çalışmalıdır.
Onlardan dua almanın yolu, emrettikleri işleri çabuk ve güzel yapmaya
çalışmaktır. Darılıp kırılmalarından çok korkmalı. Onlara 'öf' bile
dememeli. Eğer bir işimizi beğenmeyip darılırlarsa onlara sert söylememeli,
ellerini öpüp öfkelerini gidermeye çalışmalı.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Ana babasına veya ikisinden birine yetişip de Cennete girmeyenin burnu
sürtülsün!”
“Allah'ın rızası, ana babanın rızasında, gazabı da, ana babanın
gazabındadır.”
“Ana babasına hizmet edenlerin ömrü bereketli ve uzun olur. Ana babasına
karşı gelip onlara asi olanların ömrü bereketsiz ve kısa olur.”
“Ana babanın evladına duası, peygamberin ümmetine duası gibidir, reddolmaz.”
Bedduası da öyledir.
İnsan, saadetini onlardan alacağı hayır duada bilmeli. Eğer onları
incitip beddualarını alırsa, dünya ve ahireti harap olur.
Mübarek bir zat şöyle anlatır:
"Ana baba duasının bereketiyle, çok şeylere kavuştum, olmayacak şeyler
oldu. Kavuştuğum bütün nimetlere onların duası bereketiyle kavuştum.
Babamın vefatına belki 2-3 saat kala onun duasını almak nasip oldu, bana
dua etti, ondan sonra da vefat etti. O zaman 13-14 yaşımdaydım. Babam ağır
hastaydı, ama şuuru yerindeydi. Evde yatıyordu. Canı portakal istedi. Hemen
gidip, bir portakal bulup getirdim. Acele soyup, birkaç dilim verdim. Ağzına
aldı, iki üç defa biraz suyunu emdi, tamam dedi, alın bunları diye ağzından
çıkardı. Ben de, oğlum benden iğrendi demesin diye, ağzından çıkanı aldım
ağzıma attım. Sen ne yapıyorsun der gibi, yüzüme baktı. Gözleri dolmuştu, bana
baktı, baktı, 'Allah senden razı olsun' dedi. Ondan sonra konuşmadı, sonra
da vefat etti...
Annemin de çok duasını aldım. Annem benden o kadar razıydı ki, 'Oğlum, sana
gündüz ettiğim dua beni tatmin etmiyor, sırf sana dua etmek için geceleri de
kalkıyorum. Ya Rabbi, ben bu oğlumdan razıyım, sen de ondan razı ol! Onun
tuttuğu taşı altın yap' diye dua etti.
Hayatımda hiçbir gün; 1- Evden abdestsiz çıkmadım. 2-
Annemin elini öpmeden sokağa çıkmadım.
(Cennet annelerin ayakları altındadır) hadis-i şerifine uyarak, bir gün
annemin ayaklarının altını öptüm. 'İnşallah senin de çocuğun, ayaklarının
altını öper' dedi. Ben bir gün kanepenin üzerine uzanıyordum. Bizim çocuk dört
beş yaşında, daha yeni yürüyordu. Geldi ayaklarımın altını öptü, dedim ne
yapıyorsun? 'İçimden geldi' dedi. 'Doğru, yapman lâzım. Çünkü ben de
annemin ayaklarını öptüm' dedim...
İnsan ne ekerse, onu biçer. Allah'a şükür ben de oğlumdan şimdiye kadar hiçbir itiraz görmedim. Bana karşı , 'Efendimsiz' konuştuğunu bilmiyorum..."