Keffaret orucu bozulursa
07/04/2024 Pazar Köşe yazarı O.Ü
Sual: Bir kimse, keffaret orucuna başlasa, altmış günü tamamlamadan hastalansa ve ara verse, bir kadının da muayyen günü başlasa ve ara verse, bunların keffaret orucuna baştan mı başlamaları gerekir?
Cevap: Keffaret orucu,
hastalık, yolculuk gibi bir özür ile veya bayram günlerine rastlamak sebebi ile
bozulursa yahut ramazan ayına rastlarsa, yeniden altmış gün tutmak lazım olur.
Bayram günlerinde bozmazsa, yine yeniden başlaması lazım olur. Kadın, hayız ve
nifas sebebi ile bozunca, yeniden başlamaz. Temizlenince geri kalan günleri
tutarak, altmışı tamamlar. Fakat, yemin keffareti olan üç gün art arda
tutulacak orucu bu sebeple bozan kadının da, üç günü, yeniden tutması lazım
olur. Keffaret orucuna, ramazana ve bayramlara rastlamayacak şekilde
başlamalıdır. Recebin birinci günü keffaret orucuna başlayıp, Şabanın sonunda,
altmış günü tamam olmasa, üç günlük yola gitmeyi niyet ederek vatanından çıkar.
Ramazanın birinci günü, keffaret orucuna niyet eder. Çünkü misafire ramazan
orucunun edası farz değildir, kaza etmesi caizdir.
Sual: Teravih namazının dışındaki tesbih namazı gibi
nafile namazları cemaatle kılmanın dinimiz açısından mahzuru var mıdır?
Cevap: Sirâciyye fetva
kitabında, teravih ve güneş tutulması namazlarından başka olan nafileleri
cemaat ile kılmanın mekruh olduğu bildirilmektedir. Gıyâsiyye fetva kitabında,
Şeyh-ul-imâm Serahsî hazretleri buyuruyor ki:
“Nafile namazı cemaat ile kılmak, ramazandan başka
zamanlarda, herkes çağrılırsa, mekruh olur. Bir iki kişi imama uyarsa mekruh
olmaz. Üç kişi olursa şüphelidir. Dört kişi olursa, söz birliği ile mekruh
olur.”
Sual: Adakta bulunan fakir bir kimse, adadığı bu
hayvanı kesince, bunun etinden kendisi, çoluğu, çocuğu yiyebilir mi?
Cevap: Fakir olsun, zengin olsun, adak eden, adak
edilerek kesilen hayvanın etinden yiyemez ve zekât vermesi caiz olmayanlara
yediremez. Anasına, babasına, evlatlarına, kocasına veya hanımına, fakir
olsalar da yediremez. Yerse veya bunlara yedirirse, yenilen etin kıymetini,
fakirlere sadaka verir. Akrabasından ve evinde bulunanlardan, zekâtını vermesi
caiz olan büyük, küçük herkes yiyebilir. Bunlar içinde, zengin olanlar yiyemez.
Yerlerse, adak sahibi, bunların kıymetini fakirlere verir.