Aklı olmayanın hayâsı da îmânı da yoktur!..
07/08/2021 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Cebrâil aleyhisselâm:
"Yâ Âdem! Allahü teâlâ sana selâm ediyor. Getirdiğim şu üç hediyeden
birini kabul etmeni emir buyurdu."
Allahü teâlâ kime akıl
verirse, hayâ ile îmân da onunla beraber bulunur. Aklı olmayanın ne hayâsı ne
de îmânı bulunur. Şöyle ki:
Cebrâil aleyhisselâm,
aklı, hayâyı ve îmânı Âdem aleyhisselâma getirip dedi ki:
-Yâ Âdem! Allahü teâlâ
sana selâm ediyor. Getirdiğim şu üç hediyeden birini kabul etmeni emir buyurdu.
Âdem aleyhisselâm;
-Getirdiğin bu
üç hediyeden aklı kabul ediyorum, deyip aklı aldı.
Bunun
üzerine Cebrâil aleyhisselâm îmân ile hayâya;
-Siz
gidebilirsiniz, dedi.
Îman:
-Allahü teâlâ bana
emreyledi ki, akıl nerede ise, sen orada ol! Bunun için ben akıldan ayrılıp
gidemem!
Hayâ da;
-Allahü teâlâ bana da
aynı şekilde emreyledi. Ben de, akıldan ayrılıp gidemem, dedi.
***
Bir gün, Hasen-i
Basrî hazretlerine birisi gelip sordu:
-Yâ İmâm! Din
temizliği nedir? Din cevheri nedir? Din hazînesi nedir?
O mübarek zat da;
-Siz söyleyin, biz
dinleyelim, diye cevap verince, o da dedi ki:
-Din temizliği abdest
almaktır. Din cevheri, Allahü teâlâdan korkmak ve hayâ etmektir. Din kuvveti
ise, namazdır. Çünkü, Allahü teâlâ, hayâ eden kulunu medhetmiştir. Din hazînesi
ilimdir. Çünkü, her kimin abdesti olmazsa, dini temiz olmaz. Her kimin hayâsı
olmazsa, onda dinin cevheri olmaz. Kimde Allahü teâlânın korkusu olmazsa onda
dinin cevheri olmaz. Her kimin ilmi olmazsa dinin hazinesi olmaz.
Bu sözler Hasen-i
Basrî hazretlerinin çok hoşuna gitti ve;
-Söylediğin sözler
doğrudur, çok güzeldir, buyurdu.
Bir kimsenin, edebi
varsa, sünnete yol bulur. İhlâsı varsa, Allahü teâlâya varmaya yâni onun
rızâsını kazanmaya yol bulmuş olur... Bir kimse, edebli olmazsa, sünnete
yol bulamaz. Sünneti yapmayan kimse, farza yol bulamaz. Farzı yapmayan da,
ihlâsı bulamaz... Bir kimse, her verdiğini Allahü teâlânın rızâsı için
verir, sevdiğini Allah için sever ve düşmanlığını da, Allah için yaparsa, o
kimsenin îmânı tamam olur. Ahlâkı güzel olanın da îmânı kâmil olur. Îmânın
âlâmeti, dine inanmayanları sevmemektir... Hayâsı olan kimse, güzel ahlâk
sahibi olur. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Sizin îmânen mükemmel
olanınız, ahlâken güzel olup, insanlara iyilik yapanlardır.)
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde, (Muhakkak sen yüksek bir ahlâk üzerindesin) buyurmakta. Habîbinin ahlâkını medh etmektedir. Bir kimsenin ahlâkı güzel olursa, Resûlullahın ahlâkı ile ahlâklanmış olur. O'nun yolunu tutmuş olur. Hakîki mümin olur. Edebe aykırı bir şey hatıra geldiğinde, bunun haram olduğunu bilip yapmamak îmândandır...