Peygamber efendimizin vefâsı
07/09/2024 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Yapılan iyilikleri unutmayan kimselere vefâlı insan deniyor. Elbette bu güzel huy, Peygamberlerde daha fazladır. Bu huy, Peygamber efendimizde nasıldı?
Cevap: Peygamber
efendimizde güzel huyların hepsi toplanmıştı. Resulullah efendimiz cömert idi.
Cömertlikten de birçok güzel huylar meydana gelmektedir. Bunlardan birisi de
vefâdır. Vefâ, tanıdıklara, yakınlara, arkadaşlara geçim işlerinde yardımcı
olmaktır. Peygamber efendimiz cömert oldukları gibi vefâ sahibi idiler.
Yakınlarını, tanıdıklarını gözetir, onlara verdikleri sözü yerine getirirdi.
Peygamber efendimizin sözleri, yaşayışları, Onun
yakınlarına, tanıdıklarına velhasıl herkese karşı nasıl vefâ sahibi olduğunu
açıkça göstermekte ve İslam âlimlerinin kitapları, bu vefâ örnekleri ile
doludur. Onun, her güzel hâli gibi, vefâkârlığı da, ümmetine ve bütün insanlığa
örnek olmuştur. Bu hususta Enes bin Malik hazretleri şöyle anlatmaktadır:
“Resulullaha bir yerden herhangi bir hediye geldiği
zaman mutlaka hazret-i Hatice'yi hatırlar ve;
(O hediyeyi falan kadına götürüp verin. Çünkü o,
Hatice'nin arkadaşıydı. Onunla iyi görüşür ve onu çok severdi) buyurarak,
sevgili hanımı hazret-i Hatice'nin hatırını gözetirdi. İşte bu sebepledir ki,
hazret-i Aişe validemiz, zaman zaman;
"Hazret-i Hatice'ye gıbta ettiğim gibi hiçbir
kadına gıbta etmedim. Çünkü Resulullah ondan çok bahsederdi. Ne zaman bir
koyun kesilse etinden mutlaka onun yakınlarına da gönderir, onun hatırını
gözetirdi” buyurmuştur.
Bir gün Habeşistan meliki Necâşi'den, mübarek huzuruna
bir grup elçi gelmişti. Onları çok iyi karşılayıp iltifatlarlarda bulundular.
Yer gösterip oturttuktan sonra o elçilere bizzat kendisi hizmet ederek
ikramlarda bulundu. Peygamber efendimizin bu hâlini gören Eshab-ı kiramdan
bazıları;
-Ya Resulallah; lütfen siz oturun, biz hizmet ederiz
dedilerse de, Sevgili Peygamberimiz onlara cevaben;
-Vaktiyle onlar benim
eshabıma Habeşistan'da çok iyi hizmet ettiler. Zira o zamanlar eshabım
yurtlarından hicret etmiş, onların ülkesine sığınmışlardı. O günlerde onlar
benim eshabıma sahip çıkıp çok iyi ev sahipliği yaptılar. İşte o hizmetlerinin
karşılığı olarak ben de şimdi onlara hizmet ediyor ve bu hizmetimden büyük zevk
duyuyorum buyurdular.