Göklerin anahtarı "Lâ ilahe illallah"tır
07/11/2021 Pazar Köşe yazarı V.T
“Her şeyin bir şifâsı
vardır. Kalbin şifâsı da Allahü teâlâyı zikretmektir.”
Âmir bin Abdullah
el-Eş’arî hazretleri Tabiînden olup hadîs ve fıkıh âlimlerindendir.
103 (m. 721) senesinde vefât etti. Babası Eshâb-ı kiramdan Ebu Mûsâ
el-Eş’arî’dir. Hazreti Ali’den, Hazreti Âişe’den, babasından, Abdullah bin
Selâm’dan, Huzeyfet-ül-Yemânî’den, Mugîre bin Şu’be, Muhammed bin Seleme, İbn-i
Amr, İbn-i Amr bin Âs, Esved bin Yezîd, Urve bin Zübeyr’den (radıyallahü anhüm)
ve diğerlerinden ilim öğrenip hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu. Kûfe’de
kadılık yaptı.
Şöyle anlatır: Babam
beni ilim öğrenmem için Abdullah bin Selâm’a gönderdi. Yanına varınca bana hoş
geldin dedikten sonra şöyle buyurdu:
“Bir kimse borç alıp,
ödemek üzere getirdiği zaman, borcunun yanında başka bir şey daha getirirse,
borçtan ayrı ve fazla olan o şeyi alma çünkü o faiz olur.”
Babası Ebû Mûsâ
el-Eş’arî’den (radıyallahü anh) rivâyet ettiğine göre, Ebû Mûsâ Peygamber
efendimize “Yâ Resûlallah! İslâm’a dâhil olanların hangisi daha hayırlıdır?”
dedim. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) “Elinden ve dilinden
Müslümanların emîn olduğu kimsedir” buyurdu.
Abdullah İbn-i
Ömer’den (radıyallahü anhüma) naklettiği hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz
buyuruyor ki: “Ey insanlar! Allaha tövbe edin! Çünkü ben O’na günde yüz
defa tövbe ederim.”
Babasından naklettiği
hadîs-i şerîfte Peygamber efendimizin şu duâyı okuduğunu bildirmiştir:
“Allahım! Bana günahımı, işimdeki isrâfımı ve benden daha iyi bildiğin
kusurlarımı bağışla. Bunların hepsi bende vardır. Allahım! Şimdiden yaptığım ve
sonraya bıraktığım, gizlediğim veya aşikâr yaptığım ve Senin benden daha iyi
bildiğin bütün kusurlarımı bana bağışla! İleri alan ve geri bırakan ancak
sensin, Sen her şeye kadirsin.”
Naklettiği diğer
hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:
“Her kim bize karşı
silâh taşırsa, o bizden değildir.”
“Her şeyin bir yolu vardır.
Cennetin yolu da ilimdir.”
“Her şeyin bir
anahtarı vardır. Göklerin anahtarı da, (Lâ ilahe illallah) sözüdür.”
“Her şeyin bir zekâtı
vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur.”
“Her şeyin bir şifâsı
vardır. Kalbin şifâsı da Allahü teâlâyı zikretmektir.”
“Her şeyin bir zekâtı
vardır. Evin zekâtı da ziyâfettir.”
“Her ümmetin bir emîni
vardır. Bu ümmetin emîni de Ebû Ubeyde bin Cerrâh’tır.”
“Şayet ümmetim, ramazanda olan şeyi bilselerdi, bütün senenin ramazan olmasını temenni ederlerdi.”