Korkunç tehlikeler!
07/11/2024 Perşembe Köşe yazarı A.U
Tâbiîn’in
büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretlerinden, sevdiği bir
genç nasîhat istedi.
Ona
sevgiyle bakıp;
“Evlâdım!
Sen Rabbinin emrini azîz tut ki, Allah da seni azîz tutsun. Bil ki, önünde çok
korkunç tehlikeler var!” buyurdu.
Delikanlı
merak etti:
“Ne
tehlikesi efendim?”
“Ölüm,
kabir ve mahşer, sonra mîzan, sırat ve cehennem. Bu tehlikeli geçitlerden
geçeceksin. Ya kurtulur, cennete girersin, ya da düşersin cehennem ateşine”
dedi.
● ● ●
Bu
zât bir gün, bir grup genci gördü ki; içlerinden biri kahkahayla pek fazla
gülüyordu.
O
gülene;
“Hayırdır
evlâdım! Bu kadar çok güldüğünü görünce merak ettim. Yoksa âhirete îmânla
gittin de ona mı seviniyorsun” buyurdu.
Genç,
büktü boynunu:
“Hayır
efendim.”
“Kabir
azâbından mı kurtuldun?”
“Hayır.”
“Yoksa
Mîzan’da amellerin tartıldı da sevapların ağır mı geldi?”
“O da
değil efendim.”
Sordu
yine:
“Sırat
köprüsünü mü selâmetle geçtin yoksa?”
“Hayır
efendim.”
Buyurdu
ki:
“Öyleyse
bu kadar kahkaha nedir evlâdım? Bir insanın önünde bu kadar tehlikeler varken
nasıl böyle sevinir, nasıl böyle çok güler?”
Genç,
almıştı alacağını.
Ondan
sonra hiç gülmedi artık.
Tövbe edip yöneldi Allah'a.