Îmânın şubeleri -2-
07/12/2021 Salı Köşe yazarı R.A
"Îmânın
şu'belerinden bahseden hadîs-i şerîf 6 kitaptan beşinde yer almakta, fakat adı
geçen kitaplarda, bazı lafız farkları bulunmaktadır."
Dünkü makâlemizde, bir
nebze, îmânın şu'belerinden bahseden hadîs-i şerîf üzerinde durmaya
çalıştık. İmâm Mâlik'in Muvatta'ı, İmâm-ı Buhârî ile İmâm Müslim'in Sahîhleri,
İmâm Ebû Dâvûd, Tirmizî ve Nesâî'nin Sünen'lerini, "Câmiu'l-Usûl
min Ehâdîsi'r-Resûl" adıyla ihtisâr eden İbnü'l-Esîr
el-Cezerî'nin on cildlik eseri ile, bunun İbnü'd-Deyba' eş-Şeybânî tarafından
yapılan dört cildlik muhtasarının başlarında, bu hadîs zikrolunmaktadır. Bu
hadîs, yukarıda zikrettiğimiz 6 kitaptan beşinde yer almakta, fakat adı geçen
kitaplarda, dün de işâret ettiğimiz gibi, bazı lafız farkları bulunmaktadır.
İmâm Muhyiddîn
en-Nevevî, Sahîh-i Müslim Şerhi’nde, bu hadîsi açıklarken, başlığa şunu
yazmıştır: "Bâbu Beyâni Adedi Şu'abi'l-Îmân ve Efdalihâ ve Ednâhâ
ve Fazîleti'l-Hayâ ve Kevnihî mine'l-îmân=Îmânın şu'belerinin adedini, en
üstününü ve en aşağısını ve hayânın fazîletini ve îmândan oluşunu beyân
bâbı".
İmâm-ı Nevevî, Ebû
Hüreyre'den (radıyallahü anh) mervî lafızları zikrederken, önce "İmân,
altmış küsûr şu'bedir" lafzını, sonra da şek ifâde eden "Yetmiş
küsûr veya altmış küsûr" lafzını kaydetmiştir.
Bundan sonra Nevevî
(rahimehüllah) şöyle demiştir:
"Bunu Buhârî,
kitâbının başında, (Ebû Âmir) el-Akadî'nin rivâyeti olarak şeksiz bir
şekilde "altmış küsûr", Ebû Dâvûd, Tirmizî ve başkaları,
Süheyl rivâyeti olarak yine şek bulunmayan bir tarzda "yetmiş
küsûr", Tirmizî başka bir tarîkten "altmışdört bâb" lafızlarıyla zikretmişlerdir.
Ulemâ, iki rivâyetten
hangisinin tercîh edileceği hakkında ihtilâf etmişlerdir. Kâdî Iyâz demiştir
ki: Doğru olan, diğer hadîslerde geçen ve diğer râvîlerden gelen "60
küsûr" rivâyetidir.
Şeyh Ebû Amr
İbnü's-Salâh (rahmetullahi aleyh) demektedir ki:
“Süheyl rivâyetinde
vâki' bu şek, Süheyl'dendir. Hâfız Ebû Bekr Beyhakî (rahmetullahi aleyh) de
böyle söylemiştir. Süheyl'den şeksiz olarak "70 küsûr" lafzı
da rivâyet edilmiştir. Süleymân b. Bilâl, Amr b. Dînâr'dan şeksiz, kat'î olarak
nakletmiştir ki: Bu, Sahîhayn'de ihrâc edilen sahîh rivâyettir. Şu kadar var
ki, Müslim'in kitâbında bizim gördüğümüz "yetmiş küsûr",
Buhârî'nin kitâbında gördüğümüz ise "altmış küsûr" lafızlarıdır.
Her iki rivâyet de, iki kitâbın herbirinden nakledilmiştir. Bu hadîsin rivâyet
tarîklerinde, o ikisinden her birinde, bilinen bir rivâyetin bulunmasında işkâl
(problem) olmayıp, tercîhte ihtilâf etmişlerdir. İhtiyâtlı olan, ekal olan
rivâyeti (daha az olan rakamı yani 60 küsûru) almaktır. Ekser olan rivâyeti
(daha çok olanı yani 70 küsûru) tercîh edenler de vardır. Ebû Abdillah
el-Halîmî bunu ihtiyâr etmiştir.”
Şeyh (İbnü's-Salâh) demiştir ki: “Bu şu'belerin tayîni husûsunda söz uzar. Bu konuda bazı musannefât tasnîf edilmiştir. Faydası en bol olanlarından biri, Buhârâ'daki Şâfiîlerin imâmı, Müslümânların imâmlarının yükseklerinden Ebû Abdillah Halîmî'nin "Kitâbu'l-Minhâc" adlı eseridir. Hâfız Ebû Bekr Beyhekî de "Kitâbu Şu'abi'l-Îmân" isimli büyük kitâbında onun yolunu ta'kîb etmiştir.”