Fakirleri doyurmak, her zaman sevaptır
07/12/2023 Perşembe Köşe yazarı V.T
Zarûret olmadan,
kimseden bir şey istememelidir. Zarûret olmadan istemek haramdır.
Molla Yegân hazretleri Osmanlı devrinde yetişen büyük veli ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. İsmi, Mehmed'dir. Aydın’da doğdu. Çocukluğu Aydın'da geçti. Orada temel bilgileri öğrendikten sonra Bursa'ya gitti. Molla Fenârî'den ilim öğrenip icâzet aldı. Kendi adıyla anılan Molla Yegân Medresesinde senelerce müderrislik yaptı. Molla Fenârî'nin vefâtından sonra, başmüderris ve Bursa kâdısı oldu. 1453 (H.857) târihinde Bursa'da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Mevlid cemiyeti
yapmak, bid'at-i hasenedir. Sâlihleri toplayıp, salevât okumak, fakirleri
doyurmak, her zaman sevaptır. Fakat, bunlara haram karıştırmak, çalgı, şarkı,
raks gibi şeyler yapmak büyük günah olur. Fakat, zarûret olmadan, kimseden bir
şey istememelidir. Zarûret olmadan istemek haramdır. Sâlih Müslümanların
toplanarak, Allahü teâlâyı zikretmeleri ve salevât okumaları ibâdet olur.
Sevabı çok olur.
Rebî, imam-ı Şâfi'îden
haber verdi ki: (Bid'at iki kısmdır. Bir kısmı, Kitaba, sünnete, esere
[yâni, Eshâb-ı kirâmın sözlerine] veya icmâ'a uymaz. Bunlar, dalâlet,
sapıklıktır. Bid'atin ikinci kısmı, bu dört delîle uygun olan hayırlı
şeylerdir. Hiçbir âlim bunların kötü olduğunu bildirmedi. Hazreti Ömer
“radıyallahü anh”, Ramazan gecelerinde, câmilerde, cemaat ile terâvîh namazı
kılmaya, (çok güzel bid'at) dedi. Böyle bid'atlere (Bid'at-i
hasene) denir. Bid'at-i haseneyi işlemenin câiz ve müstehab olduğu, söz
birliği ile bildirildi ve bunları Allah rızası için yapana sevap verilir
denildi. İslâm ahkâmına uygun olan bütün yenilikler böyledir. Câmilere minber,
yolculara hân, talebeye mektep, medrese gibi, İslâm ahkâmına uygun olan iyi
şeyler, bid'at-i hasenedir. Bunlar, Eshâb-ı kirâm ve Tâbiîn-i ızâm zamanlarında
yoktu. Sonradan meydana çıktı. Fakat, Allahü teâlânın emirlerini yapmak için
yardımcı olduklarından, bid'at-i hasene denildi.)
Bu bid'at-i
hasenelerden biri, Musul civârındaki Erbil şehrinde, her sene yapılan Mevlid
cemiyetleridir. Mevlid-i Nebî gecelerinde, sadakalar verilir. Zîynetler ve
sevinçler gösterilir. Fakirlere ihsânlar yapılır. Böylece, Resûlullaha olan
muhabbet ve tâzîm ilân olunur. Bu cemiyeti Musul'da ilk olarak, büyük âlim,
sâlihlerden Ömer bin Melâ yaptı. Erbil Sultânı Ebû Sâid el-Muzaffer Kükbûrî,
buna tâbi oldu. Şâfiî âlimlerinden allâme Sadrüddîn Ömer diyor
ki: "Mevlid cemiyeti yapmak, câizdir. Mekruh değildir. Niyete göre
sevap verilir."