"Senden önce birçok peygamber gönderdik"
08/01/2019 Salı Köşe yazarı V.T
Allahü teâlâ Peygamberler (aleyhimüsselam) gönderdi ve Peygamberlerini mucizelerle kuvvetlendirdi.
Ebû Ya’kûb Karrâb hazretleri Hadîs, târih ve fıkıh âlimidir. 352 (m. 963)’de Afganistan’da Herat’ta doğdu. 429 (m. 1038) yılında vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Allahü teâlâ Peygamberler gönderdi, kitaplar indirdi, emir ve nehiyler verdi, sevap ve ıkâbı (ceza) beyân edip, Peygamberlerini (aleyhimüsselam) kendilerinin doğruluğuna delâlet eden mucizelerle teyit etti (kuvvetlendirdi). Bunu kitabında bazı âyet-i kerîmelerde topluca, bazı âyet-i kerîmelerde tafsilâtıyla beyan etmiştir. Nisa sûresinin yüzaltmışüçüncü âyet-i kerîmesinde meâlen şöyle buyurmuştur: “Nûh’a ve ondan sonraki Peygamberlere vahyettiğimiz gibi (Habîbim) sana da vahyettik ve yine İbrâhim’e, İsmâil’e, İshâk’a, Yakûb’a, Yakûb’un çocuklarına, İsâ’ya, Eyyûb’e, Yûnus’a, Hârûn’a Süleymân’a da vahyettik ve Davud’a Zebur’u verdik.”
Mufassal (ayrıntılı) olarak da şu âyet-i celîlelerde bildirilmiştir. Allahü teâlâ A’râf sûresinin ellidokuzuncu âyet-i kerîmesinde meâlen; “And olsun, biz Nûh’u Peygamber olarak kavmine gönderdik de, o şöyle dedi: Ey kavmim! Allaha ibâdet ve itaat edin, sizin için ondan başka bir ilâh yoktur. Ben üzerinize gelecek çok büyük bir günün azâbından hakîkaten korkuyorum.”
Hûd sûresinin yirmibeşinci âyet-i kerîmesinde meâlen; “Gerçekten biz Nûh’u, şöyle desin diye kavmine gönderdik: Haberiniz olsun, ben size azâbın sebeblerini ve kurtuluşun yolunu açıklayan bir korkutucuyum.”
Gâfir (Mü’min) sûresinin otuzdördüncü âyet-i kerîmesinde meâlen; “Doğrusu Mûsâ’dan önce Yûsuf da size mucizeler getirmişti. O vakit de onun size getirdiği şeyler hakkında şüphe edip durmuştunuz. Nihâyet vefât ettiğinde de “Bundan sonra Allah asla Peygamber göndermez” dediniz. İşte Allah (dîninde) haddi aşan şüpheciyi böyle saptırır.”
Yûnus sûresinin yetmiş beşinci âyet-i kerîmesinde ise, meâlen; “Bu Peygamberlerden sonra, Mûsâ ile Hârûn’u Fir’avn ve cemâatine mucizelerimizle gönderdik. Kibirlenerek îmân etmediler ve günahkâr bir kavim oldular” buyurmuştur.
Nisa sûresinin yüzaltmışdördüncü âyetinde meâlen; “Gönderdiğimiz öyle peygamberler vardır ki, onları bundan (bu sûreden) önce sana beyân ettik, öyle peygamberler de vardır ki, sana onların kıssalarını bildirmedik...” buyurmuş.
Gâfir (Mü’min) sûresinin yetmişsekizinci âyet-i kerîmesinde ise meâlen; “(Ey Resûlüm) gerçekten biz senden önce birçok peygamberler gönderdik, onlardan kimini sana haber verdik, kimini de sana haber verip anlatmadık...” buyurmuştur.