Muhabbetin en yüksek tabakasına erişenler...

08/04/2022 Cuma Köşe yazarı V.T

Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: "Kişi, sevdiği ile berâber olur."

 

 

Pamuk Kâdı, Osmanlı İslâm âlimlerinden ve büyük velîlerdendir. İsmi, Abdüllatîf olup, "Pamuk Kâdı" diye tanınmıştır. Kastamonu’da doğdu. Medrese tahsilinden sonra Dimetoka, Edirne, İstanbul ve Sahn-ı semân medreselerinde müderrislik yaptı. Sonra Edirne Kadısı oldu. 1532 (H. 939) senesinde Edirne'de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Kişi, sevdiği ile berâber olur) buyurdu. (Müslim) kitabında bildirildiği üzere, bir kimse, Resûlullaha kıyâmeti sorunca, (Kıyâmet için ne hazırlık yaptın) buyurdu. Allahın ve Resûlünün sevgisini hazırladım dedi. (Sevdiklerinle berâber olursun) buyurdu. Bu hadis-i şerif, Allahü teâlâyı ve Onun Resûlünü ve sâlihlerin ve hayır sahiplerinin dirilerini ve ölülerini sevmenin kıymetini, faydasını bildiriyor. Allahü teâlâyı ve Onun Peygamberini sevmek demek, emirlerini yapmak, yasaklarından sakınmak, bunlara karşı edebli, saygılı olmak demektir. Sâlihleri severek onlardan faydalanmak için, onların yaptıklarını yapmak lâzım değildir. Çünkü, onların yaptıklarını yaparsa, o da, onlardan olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Bir kimse, bir cemaati sever. Fakat onlardan olmaz). Onlarla berâber olmak, onların derecesine yükselmek demek değildir. Hadis-i şerifte, (Bir cemaati seven kimse, onların arasında haşr olunur) buyuruldu. Ebû Zer hazretleri "Yâ Resûlallah! Bir kimse, bir cemaati sevse, fakat onların yaptıklarını yapmasa, nasıl olur?" diye sual edince, (Yâ Ebâ Zer! Sevdiklerinle berâber olursun) buyurdu. Fakat, Hasen-i Basrî hazretleri buyuruyor ki: (Bu hadis-i şerifler seni yanıltmasın! Sen iyilere, ancak onların iyi amellerini yapmakla kavuşabilirsin! Yahudiler ve Hristiyanlar, Peygamberlerini seviyorlar ise de, onlar gibi olmadıkları için, onların yanına gidemeyeceklerdir.) İmâm-ı Gazâlî hazretleri bunun için, (Onların iyi amellerinden birkaçını veya hepsini yapmadıkça, yalnız sevmekle, onların yanına kavuşulamaz) dedi...

Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, bir cemaati seven kimse, üç nevi olabilir: Onların bütün amellerini ve ahlâkını edinmiştir. Yâhut hiçbirini edinmemiştir. Yâhut da, birkaçını yapar. Başkalarını yapmayıp, bunların tersini yapar. Hepsini yapabilen, onlardan olur. Onlarla olur. Onlara olan sevgisi, onu da tâm onlar gibi yapmıştır. Muhabbetin en yüksek tabakasına erişmiştir. Elbet onlardan olur.