"Sana lâyık ibâdet yapamadım"
08/04/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.U
İmâm-ı âzam hazretleri, “elli
beş” defâ hac yaptı.
Sonuncuda Kâbe-i
şerîfe girip iki rekât namaz kıldı.
O namazda Kur’ân-ı
kerîmi baştan sona okudu.
Ve gözyaşlarıyla;
“Yâ Rabbî! Sana lâyık
ibâdet yapamadım. Ama seni, hiç kimsenin anlayamayacağını iyi anladım...
Hizmetimdeki kusûrumu bu anlayışıma bağışla” diye yalvardı.
O an bir “Ses” duydu.
Gâipten geliyordu.
“Ey Ebû Hanîfe! Sen
beni iyi tanıdın ve bana hakkıyla ibâdet yaptın. Seni ve senin mezhebinde
bulunup, kıyâmete kadar senin yolunda olan kulları af ve mağfiret ettim. Kalbin
rahat olsun, üzülme” diyordu.
● ● ●
İmâm-ı âzam Ebû Hanîfe
hazretleri çok zengindi. Bir gün evinden çıkmış dükkânına gidiyordu ki,
karşıdan gelen bir “kimse” onu görünce durdu.
Yüzünü ondan çevirdi.
Hattâ yolunu
değiştirdi.
Hazret-i İmâm onu
çağırıp sordu:
“Niçin yolunu
değiştirdin?”
“Size on bin akçe
borcum var efendim. Ödeyemediğim için size karşı mahcûbum” dedi.
Ve önüne baktı.
İmâm-ı âzam, elini
adamın omuzuna atıp; “Ben o borcu sildim kardeşim. Düşünme onu artık.
Hakkını da helâl et” buyurdu.
Adam şaşırıp;
“Benim ne hakkım var
ki, efendim?” dedi.
“Beni görünce sıkılıp
mahcup oldun ya, onun için hakkını helâl et” buyurdu.
Adam “Helâl olsun efendim”
dedi.
Ve sevinerek evine gitti...