Kötü huyu olduğunu anlamak ve kurtulmak...
08/05/2023 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Bir Müslüman, kendinde
bulunan kötü huyları tesbit etmek ve bunlardan kurtulmak için ne yapmalıdır?
Cevap: Düşmanlarının
kendisine karşı kullandıkları kelimeler de, insana ayıplarını tanıtmaya yarar.
Çünkü düşman, insanın ayıplarını arayıp, yüzüne çarpar. İyi arkadaşlar ise,
insanın ayıplarını pek görmezler. Birisi İbrahim Edhem hazretlerine, aybını,
kusurunu bildirmesi için yalvarınca;
-Seni dost edindim. Her hâlin, hareketlerin, bana güzel
görünüyor. Aybını başkalarına sor buyurmuştur.
Başkasında bir ayıp görünce, bunu kendinde aramak, kendinde
bulursa, bundan kurtulmaya çalışmak da, kötü huyların ilaçlarındandır.
(Mümin
müminin aynasıdır) hadis-i şerifinin manası da budur.
Yani, başkasının ayıplarında, kendi ayıplarını görür. İsa aleyhisselama;
-Bu güzel ahlakını kimden öğrendin dediklerinde;
-Bir
kimseden öğrenmedim. İnsanlara baktım. Hoşuma gitmeyen huylarından ictinap
ettim. Beğendiklerimi ben de yaptım buyurmuştur. Lokman Hakîm
hazretlerine;
-Edebi kimden öğrendin dediklerinde;
-Edebsizden! Cevabını
vermiştir.
Selef-i salihinin, Eshab-ı kiramın, velilerin hayat
hikâyelerini okumak da, iyi huylu olmaya sebep olur.
Sual:
Hazret-i Musa ve hazret-i İsa'ya gönderilen dinlerin içindeki emirler genelde
ne idi?
Cevap: Bu
konuda Dıyâ-ül-kulûb kitabında deniyor ki:
“Musa aleyhisselamın tebliğ ettiği dinin emirlerinin çoğu zahiri
amellere ve İsa aleyhisselamın emirlerinin çoğu da, kalb bilgilerine ait idi.
Bunların her ikisini de, kendinde toplayan, en kamil, en son ve en mükemmel,
üstün din olmak üzere, Allahü teâlâ, İslamiyeti ve bu dine mahsus olan kitabı
Kur’ân-ı kerîmi Muhammed aleyhisselama indirdi.”
Sual:
İslamiyet geldikten sonra, önceki gönderilen ilahi dinlerin bildirdiği
hususlarla amel edilebilir mi?
Cevap: İslam âlimleri, İslam dinine zıt ne kadar görüş, fikir, felsefi düşünce ve akideler, inançlar var ise, hepsine cevaplar vermişlerdir. Bu arada bozulan İseviliğin yanlışlıklarını da, açığa çıkarmışlardır. Tahrif edilen, değiştirilen ve hükümleri yürürlükten kaldırılan semavi kitaplara uymanın caiz olmadığını bildirmişlerdir. Dünyada rahat ve huzur içinde yaşamak, ahirette de sonsuz saadete kavuşmak için, Müslüman olmanın lazım olduğunu açıklamışlardır.