"Mümine eziyet etme, câhili karşına alma!”
08/05/2024 Çarşamba Köşe yazarı V.T
"Allahü teâlâ, safâyı, güzelliği helâl yemede, helâl giymede; katılık
ve sıkıntıyı da haramda kıldı."
Sadreddîn Rûzbehân hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1132 (H.527) de İran’da Şiraz’da doğdu. On beş yaşlarında iken Hızır aleyhisselâmla görüştü. Genç yaşından îtibâren ibâdet ve tâatle meşgûl oldu. Tasavvufta yetişmek için Irak, Kirman, Hicaz ve Şam’a seyâhat etti. Irak’ta Şeyh Câgir’e talebe olup ondan feyiz aldı. Bir müddet de Şeyh Ebû Muhammed el-Cevzâkî’nin dergâhında kaldı. 1209 (H.606) senesinde Şiraz’da vefât etti. Dostlarından Şeyh Ebû Bekr bin Tâhir şöyle anlatmıştır:
“Her seher vakti onunla nöbetleşe Kur’ân-ı kerîm
okurduk. Biraz o okur ben dinlerdim, biraz da ben okurdum o dinlerdi. Vefât
ettiği zaman çok üzüldüm. Vefât ettiği günün gecesinde kalkıp seher vakti namaz
kıldım. Sonra onun kabri başına oturup ondan ayrı düştüğüm için ağladım ve
Kur’ân-ı kerîm okumaya başladım. Bir miktar okuyup durdum. Ben okumayı kesince
Rûzbehân hazretlerinin kabrinden sesini duydum. Ben susunca o Kur’ân-ı kerîm
okumaya başladı. Cemâat toplanana kadar okudu. Sonra ses kesildi. Bu hâl
hayatta olduğu gibi vefâtından sonra da bir müddet devâm etti. Bir gün bu sırrı
dostlarımdan birine söyledim. Söyledikten sonra bir daha sesini duyamaz
oldum."
Bu mübarek zat buyurdu ki: “Kalb, şehvete batarsa,
aklın almadığı kederler kendisine yüklenir.”
“Tövbe, nefse uymaktan dönmek, kalbin Hak yoluna
girmesidir.”
“Allahü teâlâ, safâyı, güzelliği helâl yemede, helâl
giymede; katılık ve sıkıntıyı da haramda kıldı.”
“Dünyâ ehlinden bir kimsenin hüznü, Müslümanın
hüznünden daha fazla olamaz. Çünkü mümin, hayatta lâzım olacak nafakasını
kazanmak hususunda, dünyâ ehlinin çektiği hüzün ve
meşakkatlere katlanmaktadır. Bir de onun, dünyâ ehlinden fazla olarak
âhiretini kazanmak hüzün ve kederi vardır.”
“Bir kimsenin, dîninde sağlam bir bilgisi olmadan,
Müslümanlardan uzakta kalması hiç doğru değildir. Dînî bilgileri öğren sonra
uzlet et!”
“İnsanın beklediklerinde, ölümden daha hayırlısı
yoktur.”
“Bir mezarlığa uğrayıp da, oradakilere duâ etmeyen ve
kendini düşünmeyen kimse, hem kendine, hem de kabirdekilere ihânet etmiş
sayılır.”
“Bütün namazlarımda, okuduğumdan başka bir şey
düşünmem!”
“İnsanlar iki sınıftır: Bir kısmı
mümindir. Ona eziyet etme! Bir kısmı da câhildir. Onu hiç karşına alma!”