Kalbden geçen şeyler hakkında...
08/06/2021 Salı Köşe yazarı V.T
"Fiilen yapılmadıkça Allahü teâlâ, ümmetimin gönüllerinden geçen
şeyleri onlara bağışlamıştır."
Ebû İshak es-Sebi hazretleri tabiînden olan hadis ve kıraat âlimidir. 34
(m. 654)’de Kûfe’de doğdu. Abdullah ibn-i Abbas, Berâ bin Âzib, Abdullah bin
Amr bin Âs, Muâviye bin Ebû Süfyân (radıyallahü anhüm) gibi sahâbîlerden hadis
rivayet etti. Kendisinden de İbn-i Sîrîn, Zührî ve Katâde bin Diâme hadis
rivayet etti. 127 (m. 745)’de vefat etti. Şöyle nakletmiştir:
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “Şüphesiz ki fiilen
yapılmadıkça, yahut söylemedikçe, Allahü teâlâ, ümmetimin gönüllerinden geçen
şeyleri onlara bağışlamıştır” buyurdu. Bu hadis-i şerifin mânâsı: “Kalbden
geçen şey, orada yer edip karar kılmadan gelip geçerse, buna 'Hemm' denir.
Şayet devam eder de kalbe yerleşirse, 'azîm' olur. Azîm sebebi ile ise,
insan yâ muaheze olunur (azarlanır), yahut sevap kazanır.”
Resûlullah efendimiz “Size Allahü teâlânın, günahları ne ile imha
ettiğini ve dereceleri ne ile yükselttiğini göstereyim mi?” buyurdu.
Eshâb-ı kirâm (radıyallahü anhüm) “Evet, yâ Resûlallah” dediler. “Güçlüklere
rağmen abdesti yerli yerince almak, mescidlere doğru adımı çok atmak ve
namazdan sonra (diğer) namazı beklemektir. İşte sizin
ribatınız (cihâdını) budur” buyurdular.
Kâdı Iyâd hazretleri bu hadîs-i şerîfi şerh ederken buyuruyor ki:
“Günahları imha etmek, onları af ve mağfiret buyurmaktan kinâyedir. Bununla
beraber, onları hafaza meleklerinin defterinden silmek de kastedilmiş olabilir.
Bu da günahların affına, Cennetteki derecelerin yükseltilmesine delîldir.
Güçlükler, soğuğun şiddetinden, vücûdun hastalık sebebiyle elem ve kederinden
ve buna benzer şeylerden doğar. Mescidlere doğru adımı çok atmak, evin onlara
uzaklığı ve onlara çok gidip gelme sebebiyle olur.”
Ebû Sa’îd-i Hudrî (radıyallahü anh), bir gün Resûlullah efendimizin
huzûruna girdi. Daha sonra buyurdu ki: “O’nu bir hasır üzerinde namaz
kılarken gördüm...”
Kâdı Iyâd (radıyallahü anh) bunu şerh ederken buyuruyor ki: “Yerden yetişen nebatattan yapma seccade üzerinde namaz kılmakta hiçbir kerahet yoktur. Nebatî olmayan yaygı, keçe vs. üzerinde kılmak da sahihtir. Lâkin, sıcak ve soğuk gibi ihtiyâçlar müstesna; yer hepsinden efdaldir. Çünkü namazın sırrı, Allahü teâlâya tevâzu ve hudûdur.