Fetihler, adalet götürmüştür...
08/09/2024 Pazar Köşe yazarı S.K
Müslümanlar fethettikleri yerlerde, herkesi ticaretinde, ibadetinde serbest bırakmışlar, insanların mallarını, canlarını emniyet altına almışlardır.
İslam Medeniyeti -6-
Hazreti Ömer'in (radıyallahü anh) halifeliği zamanında, Başkumandan
Ebû Ubeyde (radıyallahü anh) Humus şehrini alınca memurları vasıtasıyla şu
ilanı yaptırdı:
“Ey Rumlar! Allahü teâlânın yardımı ile ve halifemiz Hazreti
Ömer’in emrine uyarak bu şehri de aldık. Hepiniz ticaretinizde, işinizde,
ibadetlerinizde serbestsiniz. Malınıza, canınıza, namusunuza kimse
dokunmayacaktır. İslamiyet’in adâleti, aynen size de tatbik edilecek, her
hakkınız gözetilecektir. Dışarıdan gelen düşmana karşı Müslümanları koruduğumuz
gibi, sizi de koruyacağız. Bu hizmetimize karşılık olmak üzere, sizden senede
bir kere cizye [gelir vergisi] istiyoruz. Size hizmet etmemizi ve sizden cizye
almamızı Allahü teâlâ emretmektedir.”
Humus Rumları, cizyelerini seve seve getirip, Beytülmâle teslim
ettiler. Daha sonra Herakliyüs’ün, bütün memleketten asker toplayarak
Antakya’ya hücuma hazırlandığı haberi alınınca, Humus şehrindeki askerin de
merkezdeki kuvvetlere katılmasına karar verildi. Ebû Ubeyde hazretleri, şehirde
memurlarına şöyle ilan verdirdi:
“Ey Hristiyanlar! Size hizmet etmeye, sizi korumaya söz vermiştim. Buna
karşılık, sizden cizye almıştım. Şimdi ise, halifemiz Hazreti Ömer’den aldığım
emir üzerine, Herakliyüs ile gazâ edecek olan kardeşlerime askerimle yardıma
gidiyorum. Size verdiğim sözde duramayacağım. Bunun için hepiniz Beytülmâle
gelip, cizyelerinizi geri alınız, isimleriniz ve verdikleriniz defterimizde
yazılıdır.”
Suriye şehirlerinin çoğunda da böyle oldu. Hıristiyanlar, Müslümanların bu
adâletini, bu şefkatini görünce, senelerden beri Rum İmparatorlarından
çektikleri zulümlerden ve işkencelerden kurtuldukları için bayram yaptılar.
Sevinçlerinden ağladılar. Çoğu seve seve Müslüman oldu.
***
Hazreti Ömer’in torunlarından onun gibi adaletiyle meşhur ve "İkinci
Ömer" diye tanınan Ömer bin Abdülaziz halife olunca, her tarafta Müslüman
olanların sayısı arttı. Doğuda ve batıda milyonlarca gayrimüslim, Müslüman
oldu. Afrika’da bütün Berberîler onun zamanında Müslüman oldu. Mûsevî,
Hristiyan ve ateşperestlere gösterdiği güzel muamele karşısında, onların
arasında İslâmiyet geniş ölçüde yayıldı. Hak ve adâletin yayılmasında ve zulmün
kalkmasında çok hizmet etti. Zamanında kurt ile kuzu beraber yaşadı...
Âlimlerin ve evliyanın meşhurlarından Mâlik bin Dinâr hazretleri şöyle
anlatmıştır:
Ömer bin Abdülazîz hazretleri halife olunca bir çobanın şöyle dediği
işitildi: “Acaba bu temiz, âdil halîfe kimdir?” Çobana “Böyle
olduğunu nereden anladın?” diye soruldu. Çoban “Tıpkı hazreti
Ömer’in halifeliği zamanında olduğu gibi kurtlar kuzulara saldırmaz oldu.
Anladım ki âdil bir halife başa geçmiştir” dedi...
Seneler geçti, kurtlar kuzulara hiç saldırmadı. Nihayet bir gün kurtlar
kuzulara saldırınca, çoban bir âh çekti, "herhâlde adil halife
vefat etti" dedi.