“Ey Ahmed!.. Uyan da Rabbini an!"
08/11/2020 Pazar Köşe yazarı A.U
Mısır evliyâsından Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri,
sülâle-i Resûl’dendir.
Kerâmetleri meşhurdur.
Hem seyyiddir, hem şerîf.
Genç iken babasıyla Mekke'ye gitti.
Kâbe’ye yakın bir yerde uyuyordu.
O ara bir “ses” duydu
Gâipten geliyordu.
Diyordu ki:
“Ey Ahmed!.. Uyan da Rabbini an. Kul uyumakla Allaha yaklaşamaz!..”
Hemen kalktı, abdest aldı.
Ve tekrar uyudu.
Aynı sesi yine duydu.
Diyordu ki:
“Ey Ahmed!.. Uyan ve kalk! Rabbini seven hiç uyur mu?”
Fırlayıp kalktı.
Yine aynı sesi duydu.
Bu defâ diyordu ki:
“Ey Ahmed, yüksek derecelere kavuşmak isteyen, ne uyur, ne de yiyebilir.
Sen de nefsinle mücâdele et. Zîra sen yüksek derecelere ereceksin!”
O günden sonra kendine geldi.
İlme ve ibâdetlere yöneldi.
Hep Allah'ı düşünürdü.
Her vakit her an O’nu anardı.
Kalbinde, iz yoktu dünyâdan.
Din ilminde, büyük bir denizdi.
Yüzünde öyle bir heybet vardı ki.
Bakmaya cesâret edilemezdi.
Yüzünü, (peçe) ile gizlerdi.
Bunun için (Bedevî) derlerdi Ona
Devamlı oruç tutardı.
Bir zeytin tânesiyle iftar yapardı
Uzun boylu ve heybetliydi.
Hem buğday benizliydi.
Çok nûrlu ve çok sevimliydi.
Gözleri doğuştan sürmeliydi.