Şuayb aleyhisselam

09/02/2024 Cuma Köşe yazarı A.D

Kavmine güzel söz söylemesi, tatlı ve tesirli hitâb etmesi sebebiyle Şuayb aleyhisselama "Hatîb-ül-Enbiyâ" (Peygamberlerin hatîbi) denildi.

 

Hazreti Şuayb, Medyen ve Eyke ahâlisine gönderilen peygamberdir. İbrahim aleyhisselam veya Sâlih aleyhisselamın neslindendir. Musa aleyhisselamın kayınpederidir. Kavmine güzel söz söylemesi, tatlı ve tesirli hitâb etmesi sebebiyle kendisine "Hatîb-ül-Enbiyâ" (Peygamberlerin hatîbi) denildi. İnsanlara İbrahim aleyhisselama bildirilen dînin emir ve yasaklarını tebliğ etti...
Akabe Körfezi'nden Humus Vâdisine kadar uzanan Medyen bölgesinde doğup büyüyen Şuayb aleyhisselam, o kavmin asîl bir âilesine mensuptu...
Medyenliler atalarının doğru yolundan ayrılmışlar ve kötü yollara sapmışlardı. Yaptıkları alışverişte muhakkak hîle yapıyorlardı... Yol üstünde durup, bilhassa yabancı ve gariplerin mallarını çeşitli hîlelere başvurarak ellerinden alıyorlardı...
Allahü teâlâ onlara; doğru yola dâvet etmek için Şuayb aleyhisselamı peygamber olarak gönderdi. Şuayb aleyhisselam onlara nasîhatlerde bulundu. Fakat azgın Medyen kavmi, Şuayb aleyhisselamın sözlerini dinlemeyip, ona karşı çıktılar. Ona inananları tehdit ettiler.
Şuayb aleyhisselam, bütün sıkıntı, eziyet ve horlamalara rağmen, Medyenlileri doğru yola dâvete devâm etti. Onun peygamberliği Şam’a kadar duyulmuştu. Pekçok kimse gelerek Şuayb aleyhisselama îmân etmekle şereflendi. Fakat Medyenliler yolda durup, Şuayb aleyhisselama gelenlere mâni olmaya çalıştılar...
Şuayb aleyhisselam azgın Medyen halkının, bütün nasîhatlerine rağmen îmâna gelmelerinden ümit kesince, Allahü teâlâya; “Yâ Rabbî! Bizimle kavmimiz arasında hak ile hüküm ver. Sen hükmedicilerin hayırlısısın” diye dua etti. Bu dua üzerine Medyen halkı üzerine, Allahü teâlâ azâb gönderdi. Cebrâil aleyhisselamın bir sayhası ve bir zelzeleyle onların hepsini helâk etti...
Şuayb aleyhisselam ve ona inananlar kurtulup Medyen’e yakın yerde, yeşillik, ağaçlık ve bolluk içinde bir şehir olan Eyke’ye giderek, oradaki insanlara doğru yolu göstermekle vazîfelendirildi. Medyen halkının bütün husûsiyetlerini taşıyan Eyke halkı, alışverişlerinde karşı taraftakine muhakkak zarar verirler ve onu aldatırlardı. Şuayb aleyhisselama yalancı derlerdi.
Şuayb aleyhisselam Eyke halkını Allahü teâlâya îmân ve ibâdet etmeye, azgınlık ve taşkınlıklarından vazgeçmeye dâvet etti. Şuayb aleyhisselamdan mucize istediler. Onlara mucize gösterdi ancak çok az kimse îmâna geldi. İnanmayanlar da azgınlıklarını daha da arttırdılar. Îmân etmeyeceklerini açıkça söyleyip; “Eğer sen doğru sözlüysen, bize gökten azap indir” dediler.
Şuayb aleyhisselam bu azgın kavmi Allahü teâlâya havâle etti... Bir gün, ufukta siyah bir bulut çıkıp yükseldi. Eykeliler serinlemek için koşup bulutun altında toplandılar. O buluttan üzerlerine şiddetli bir ateş yağmaya başladı ve hepsi orada helâk olup gitti...

Şuayb aleyhisselam, bir müddet sonra Mekke-i mükerremeye gidip yerleşti. Daha sonra da orada vefat etti. Vefâtında 300 yaşında olduğu rivâyet edilmiştir.