Kibriyâ ve azamet Allah'a mahsustur!
09/03/2023 Perşembe Köşe yazarı S.A
Kibir, ilk işlenen
günahtır!.. Bütün melekler Âdem babamıza dönerek Allahü teâlâya secde
ettiler. İblis hariç! O, secde etmedi, kibirlendi...
Kibir, Rabbimizin sevmediği günahların başında gelir. Kibriyâ ve
azamet O'na mahsustur. Kibir, ilk işlenen günahtır. Âdem aleyhisselâm
yaratıldığında, bütün meleklere ona secde edilmesi emrolundu. Bütün melekler
Âdem babamıza dönerek Allahü teâlâya secde ettiler. İblis hariç! O, secde
etmedi, kibirlendi, "Ben ondan daha üstünüm, ona nasıl secde
ederim?!." dedi ve belâsını buldu. Cennetten kovuldu, lanetlendi ve
ebedî cehennemlik oldu...
Bizi iki cihan saadetine kavuşturmak için gönderilen
Peygamberlere iman etmeyen, karşı çıkan, onlara eza ve cefa çektirenlerin çoğu,
kibirlendikleri için bunu yaptılar ve nimetlerden mahrum kaldılar. İman
edenlerin çoğu fakir, halk arasında pek itibar sahibi olmayan kimselerdi.
Zenginler, makam, mevki sahibi olanlar tenezzül etmediler ve dediler ki;
"Peygamberlik gelse bize gelirdi, bizim şanımız, şöhretimiz daha
fazladır!.."
Nemrutları, Firavunları, Ebu Cehilleri ve bunlara benzeyenleri
iman nimetinden mahrum bırakan şey, bunların aşırı derecedeki kibirleriydi.
Yoksa onlar da; Peygamberimizin ve söylediklerinin hak olduğunu çocuklarını
tanıdıkları gibi tanıyorlardı!..
Kureyş'in ileri gelenleri toplandılar ve; "Tehlike haberi
yalancıdan da gelse insanı tedirgin eder. Bu da çok büyük tehlikeden
bahsediyor... Cehennemden bahsediyor... Yanmak da çok zor şeydir! Ya doğru
söylüyorsa n'olur hâlimiz?.. Biz iyisi mi gidip iman edelim" dediler.
Bir heyet hâlinde Sevgili Peygamberimize geldiler. Dediler ki:
"Biz senin davetine icabet etmeye, sana iman etmeye karar verdik; ama bir
şartımız var! Sana iman edenlerin çoğu köle ve fakir insanlardır biz onlarla
aynı toplulukta oturamayız. Bu, bizim şanımıza yakışmaz, onları kov, bizi kabul
et, bizimle sohbet et!"
Bu teklifi Peygamber efendimiz reddetti. İkinci bir teklif arz
ettiler, dediler ki: "Bir gün bizi huzuruna kabul et, bir gün de
onları!"
Bu teklif de hoş karşılanmadı, "ama, bir müddet böyle
olsun, belki ileride bu kibir ve inatlarından vazgeçerler" ümidi ile
Sevgili Peygamberimiz kabul buyurdular.
"Günlerimizi tespit edelim bir kâğıda yazalım, biz hangi
günler geleceğiz?" dediler. Âlemlere rahmet olarak gönderilen zat kâğıt
istedi. Henüz kâğıt gelmeden Cebrâil aleyhisselam geldi ve Rabbimizin emrini
bildirdi. Buna razı olmadığını bildiren âyet-i kerimeyi okudu. Mealen;
(Sabah
akşam Rablerini çağıran, ona dua eden, onun rızasını isteyenleri huzurundan
kovma!) buyuruluyordu.
Böylece; cepleri fakir, fakat gönülleri zengin olanlar huzur-ı saadette kaldılar, kibir heykelleri ise defolup gittiler...