"Kırk Çeşme Suları" ve Kanuni'nin fermanı...
09/04/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.D
İstanbul'u suya
kavuşturan Koca Mimar, vefat etmek üzeredir... Bakarlar ki evinde,
cenazesini yıkayacak kadar bile su yoktur...
Cihana yüzlerce şaheser kazandıran bir sanatkâr olarak târihe geçen Mimar Sinan, 1490 senesinde Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğdu. 9 Nisan 1588’de İstanbul’da vefât eden Mîmar Sinân, Süleymâniye Câmiinin yanında kendi yaptığı türbeye defnedildi...
Ömrü boyunca; doksan
iki câmi, elli yedi medrese yedi dârül-kurrâ, yirmi türbe, on yedi imâret,
üç dârüşşifâ, beş su yolu, sekiz köprü, yirmi kervansaray, otuz altı
saray, sekiz mahzen ve kırk sekiz de hamam olmak üzere üç yüz altmış dört
eser vermiştir... Kanuni nasıl "Cihan Sultanı" ise o da
"Cihan Mimarı"dır...
***
Kanuni Sultan Süleyman
Han döneminde İstanbul'un nüfusu hızla artınca bir su problemi
yaşanıyordu. Padişah, bu iş için Mimar Sinan'ı görevlendirir. O da
İstanbul dışından künk döşeyerek getirdiği suları Kâğıthane
civarında toplar, oradan da İstanbul'a ulaştırır ve şehrin belli
meydanlarında umumi çeşmeler yaparak akıtır. O zamanki adı "Kırk
Çeşme Suları"dır... Kanuni bir ferman çıkarır: "İstanbul
meydanlarındaki umumi çeşmeler halkındır. Hiç kimse bu çeşmelerden gizlice yer
altından evine su alamaz."
Padişah, bu umumi
kaidenin bir istisnası olarak Koca Sinan'ın evine bir lüle su bağlatır...
Aradan yıllar
geçer. Kanuni vefat etmiştir. Sinan ise 99 yaşındadır... Bir gün
kapısı tıklanır. İçeriye "Buyur" eder. Gelen adam "Ben
Topkapı Sarayı postacısıyım. Sizi Divan'a çağırıyorlar!" der..
Sinan Ağa, bastonuna
dayana dayana gider Saraya... Orada bir soruşturma heyeti
kurulmuştur. Kendisine şöyle derler:
-Sinan Ağa, hakkında
şikâyet var. 'Hiç kimse evine özel olarak su almasın' diye padişah fermanı
olduğu hâlde, sizin evinizde su varmış!
- Evet var. Cihan
Padişahı bana özel olarak müsaade etmişti.
-O zaman şu
fermanı görelim öyleyse!
-Ben o zaman Cihan
Padişahından ferman istemekten hicap etmiştim. Fermanım falan yok!
Divan müşkül durumda
kalır. Uzun münakaşalar sonunda verilen karar şöyledir:
"Sinan gibi diğer
hizmet edenlerin de evine su bağlanamayacağına göre, bu su
kesilmelidir!"
Koca Mimar, bu
karardan sonra evine gelir. Fazla müteessir değildir. Çünkü o, hizmetini Allah
için yapmıştır...
Sinan 100 yaşına girerken
hastalanır yatağa düşer. Vefat sırasında bakarlar ki, evinde, cenazesini
yıkayacak kadar bile su yoktur. İstanbul'u susuzluktan
kurtaran mimar, susuz evde vefat eder. O anda başında bu hadiseyi
konuşanlara verdiği cevap manidardır:
-Biz hizmetimizi dünyada bir bardak suya satacak kadar menfaat düşkünü değiliz. Bunun mükafatını ahirette bekliyoruz...