"Allahü teâlâ, sizin için kolaylık istiyor"
09/04/2022 Cumartesi Köşe yazarı V.T
"Allahü teâlâ, bu
ümmetten kolay işler yapmasını istiyor. Güç işleri beğenmiyor."
Abdüllâtif Kudsî
hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1384 (H.786) senesi Kudüs'te doğdu.
Zeynüddîn-i Hâfî hazretleri Kudüs'e geldiklerinde ona talebe oldu. Birlikte
Horasan'a gittiler. Zeynüddîn-i Hâfî hazretleri kendisine icâzet verdi.
Bursa'ya geldi. Burada câmi ve dergâh inşâ edip talebe yetiştirmeye başladı.
Kurduğu dergâh Zeynîler Dergâhı adıyla meşhur oldu. 1452 (H.856) senesinde
Bursa'da vefât etti.
Bir gün kendisinden;
"Sâdık, iyi bir mürid (talebe) nasıl olmalıdır?" diye soruldu. Cevap
olarak buyurdu ki:
"Hocasının
huzûrunda iddiâ sâhibi olmamalı, makam ve rütbe için kendisinden bahsetmemeli,
yabancı kadınlarla bir yerde yalnız kalmamalı, hocasından hiçbir şeyi gizlememeli,
izinsiz sohbet meclislerine katılmamalı, tamamen teslim olmalı, şüpheye düştüğü
konularda Kur'ân-ı kerîmin Kehf sûresindeki Mûsâ aleyhisselâm ile Hızır
aleyhisselâm kıssasını hatırlamalıdır."
"Mürşid, yol
gösteren zâtın sohbeti nasıl olmalıdır?" denilince de şöyle buyurdu:
"Onun birbirinden
farklı üç sohbeti olmalıdır: Birincisi; halkla sohbetidir. Bu sohbetlerde
Müslümanların dînî bilgilerini öğrenmeleri için onlara ibâdet ve muâmelât,
alışveriş, bilgilerinden bahsetmelidir. İkincisi; dostlar ve sevgililerle olan
sohbettir. Bunda daha ziyâde tasavvuf ile hâllenmiş olanlara zikir, murâkabe,
halvet, riyâzet, mücâhede gibi mevzûlar anlatılır. Üçüncüsü; talebelerle tek
tek sohbet şekli olup, onların eksik ve noksanlıkları işaret edilip, hâl
çâreleri gösterilir."
Yine buyurdu ki: "Bekara sûresinin yüzseksenbeşinci âyetinde meâlen, (Allahü
teâlâ, sizin için kolaylık istiyor. Güç işleri yapmanızı istemiyor) buyuruldu.
Bunun için, hastanın ve yolcunun oruç tutmamasına izin verdi. Bize ağır ve
sıkıntılı işler yapmayı emretmedi. İnsan iki işten birini yapmak karşısında
bulunursa, bunlardan hafîf ve kolay olanını yapması daha doğrudur.
Peygamberimiz, birinin mescidde saatlerce namaz kıldığını işitti. Mescide gelip, bunu omuzlarından tutarak, (Allahü teâlâ, bu ümmetten kolay işler yapmasını istiyor. Güç işleri beğenmiyor) buyurdu. Allahü teâlâ, bu ümmete kolay şeyleri emretti. İslâm ahkâmına uymak pek kolaydır. Mâide sûresinin doksanıncı âyetinde meâlen, (Ey müminler! Allahü teâlânın size helâl ettiği tayyib, yâni güzel şeyleri, kendinize haram etmeyiniz! Helâllere haram demeyiniz! Allahü teâlâ, helâl ettiği şeylere haram diyenleri sevmez!) buyuruldu.