Fakîr olduğu hâlde "fakir babası"ydı...
09/07/2021 Cuma Köşe yazarı A.D
Şa'bân-ı Velî hazretleri, dünyâya hiç
meyletmezdi. Kendisine getirilen hediyeleri, muhtaçlara, yetimlere
dağıtırdı.
Şa'bân-ı Velî (rahmetullahi aleyh) on altıncı yüzyılda yaşayan Osmanlı
velîlerindendir. Bugün o mübarek zatın vefat yıl dönümüdür. (H. 976-Miladi
1569)
Şa'bân-ı Velî hazretleri Kastamonu'nun Taşköprü kazâsında doğdu.
Küçük yaşlarda İstanbul’a giderek; tefsîr, hadîs, fıkıh ilimlerini öğrendi...
Zâhirî ilimlerde yetişmiş bir âlim olarak Kastamonu’ya dönerken, Bolu’da
Halvetî yolunun büyüklerinden Hayreddîn-i Tokâdî hazretlerine uğradı.
Tokâdî hazretleri, kendisini ziyâret eden bu kâbiliyetli talebeyi bir müddet
memleketine göndermeyip yanında bıraktı. O da senelerce hocasına hizmetle
şereflendi ve tasavvuf yolunda yüksek derecelere kavuştu. Hocasının
vefâtından sonra da halîfesi oldu. Kastamonu’ya giderek, vefat edene kadar
halkı irşâd etti...
Şa'bân-ı Velî hazretleri, dünyâya hiç meyletmezdi. Kendisine
sığınanları boş çevirmez; getirilen hediyeleri, kendisi zâhiren çok fakîr
olduğu hâlde, muhtaçlara, yetimlere dağıtırdı. Fakir babasıydı...
***
Bir gün dergâha garip bir kimse gelerek;
-Efendim, bir merkebim vardı, o da öldü. Şimdi ben çocuklarımın geçimini ne
ile temin edeceğim? Ne olur duâ buyurun da, Cenâb-ı Hak beni nâmerde
muhtaç etmesin, dedi.
Şa'bân-ı Velî hazretleri, bu fakir için dua etti...
O sırada bir atlı, yedeğinde bir katır ile Şa'bân-ı Velî hazretlerinin
huzûruna varıp;
-Efendim! Bu katırı size hediye etmek niyetiyle memleketimden geldim.
Lütfen kabul buyurunuz, dedi. Şa'bân-ı Velî, yanında duran fakîre dönerek;
-Allahü teâlânın sevdiklerine olan bağlılığın ve muhabbetin sebebiyle,
Cenâb-ı Hak sana, merkebin yerine daha güçlü bir katır ihsân etti. Nîmetinin
şükrünü bil ki, daha da çoğaltsın, buyurdu...
Katırı getiren kimse, bu işe şaşıp kaldı ve; “Sübhânallah” dedi. Orada
bulunanlar; “Niçin hayret ettin?” diye sordular. O kimse de;
-Bu katırı yarın getirecektim. Lâkin içime, "hayırlı işi
geciktirme", diye bir düşünce geldi. "Bunda bir hikmet var"
diyerek acele ettim, diyerek hayretini izah etti...
***
Şa'bân-ı Velî hazretleri, hastalanmıştı. Vefat edeceğini anlayıp, talebelerini başına topladı. Hepsine ayrı ayrı nasîhatlerde bulundu. Helâlleşti. Son nefesinde Kelime-i şehâdet getirerek vefât eyledi. Kastamonu’nun Hisaraltı civarındaki türbesine defnedildi... Allahü teala şefaatlerine nail eylesin. Âmin...