Velîler, kimsenin helâk olmasını istemezler...

09/07/2023 Pazar Köşe yazarı V.T

"Allahü teâlânın bir velî kulu, kendisine eziyet, sıkıntı veren bir kimseye darılsa, o kimse o anda helâk olur!.."

 

Seyyid Ahmed Efendi, Malatya'da yaşayan velîlerdendir. 1823 (H. 1238)’de Şam'da doğdu ve burada zamânın âlimlerinden ilim öğrendi. Bir ara âilesi ile birlikte Şam vâlisi tarafından Harput sancağında mecbûrî ikâmete tâbi tutuldu. Ahmed Efendi burada evlenerek, Harput'a yerleşti. Sonra Malatya'ya göçtü. Hacı Ahmed Efendi Malatya medreselerinde ders verdi ve Ulucâmi'de imamlık yaptı. İnsanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatan vaazlar verdi. 1884 (H. 1301) senesinde vefât etti. Talebelerine şöyle buyururdu:

"İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğreterek, seni yanlış yollara düşmekten sakındıracağını bilmediğin kimselerle arkadaşlık etme!"

"Allahü teâlânın bir velî kulu, kendisine eziyet, sıkıntı veren bir kimseye darılsa, o kimse o anda helâk olur. Fakat velînin, Allahü teâlâyı tanıması, mahluklara merhameti pek fazla olduğundan, kendisine eziyet ve sıkıntı da verse, bir kimsenin helâk olmasını istemediği için, insan ve cinlerden kendisine eziyet verenlerin sıkıntılarına tahammül eder. Kendisine sıkıntı verenlerden hiçbir kimseye de hiçbir zararı dokunmaz."

"Allahü teâlâdan korkan, haram ve şüphelilerden çok sakınan, emirlere tam uyan kimse, Allahü teâlânın kendisini koruduğu kimsedir."

"İnsanların bağlandıkları çok sebepler, vâsıtalar vardır. Bizim sebeplerimiz; îmân ve takvâdır" buyurduktan sonra; "Eğer o memleketlerin halkı (küfür ve isyândan vazgeçip) îmân etseler, takvâ sâhibi olsalardı (Allahü teâlâdan korksalardı), muhakkak ki, üzerlerine semâdan (yağmur yağdırarak) ve yerden (bitki bitirerek), bereketler açardık. Fakat onlar, peygamberleri yalanladılar. (Küfür ve isyânı) tercih etmeleri sebebiyle biz onları azapla yakalayıverdik." (A'râf sûresi: 96) meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu.

"Eğer sana; 'Allahü teâlâdan korkuyor musun?' derlerse; 'Evet Allahü teâlânın kalbime koyduğu korku mikdârınca Allahü teâlâdan korkarım' de! 'Allahü teâlâyı seviyor musun?' derlerse, yine böyle cevap ver!"

"Bâzı kimseler, şu kadar hatim yaptım. Şu kadar rekat namaz kıldım, şu kadar hac yaptım vs. derler. Hâlbuki, onlar kötülüklerini, hatâ ve kusurlarını sayıp onları düşünseler daha hayırlı olur. Bâzıları da; 'Benim, Allah yolunda harcanmış şu kadar senem var' derler. Hâlbuki; 'Allahü teâlânın ilminde saîdlerden mi yoksa şakîlerden miyim?' diye düşünmek, ilmine ve ameline güvenmemek lâzımdır."