"Allah’a yemîn ederim ki..."
09/08/2021 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Câbir bin Abdullah şöyle anlatır:
Babam Uhud'da şehîd
olmuştu.
Kız kardeşim vardı.
Bana bir deve verdi
ve;
“Babamızı bu deveyle
taşıyıp filân kabristana defnet” dedi.
Ben deveyi aldım.
Ve meydana vardım.
Resûlullah niyetimi
anladı.
Ve beni çağırıp;
“Yâ Câbir! Allahü
teâlâya yemîn ederim ki, baban Abdullah da Uhud şehitleriyle birlikte burada
gömülecek” buyurdular.
Öyle de oldu.
Abdullah Uhud'a
defnedildi.
● ● ●
Câbir bin Abdullah'ın
babası şehit olunca çok borcu vardı.
Çoğu da Yahûdîlere
idi.
Ve onu
sıkıştırıyorlardı!
O, borcunu ödemek
istiyordu.
Ama malı, buna kâfi
gelmiyordu.
Küçük bir hurma
bahçesi vardı.
Başka bir şeyi yoktu.
Bunun için
sıkılıyordu.
Bunu, Resûlullaha arz
etti.
Efendimiz onu dinledi.
Ve kendisine;
"Yâ Câbir!
Hurmaları toplayınca bana haber ver" buyurdular.
Bir gün haber verdi.
Efendimiz teşrîf
ettiler ve;
"Alacaklıları
çağır!" buyurdular.
Alacaklılar geldiler.
Hepsine o hurmadan
verildi.
Borçların tamamı
ödenip bitti.
Ama hurmalar bitmedi.
Hattâ daha da çoğaldı.
Efendimiz, hazret-i
Câbir'e;
“Bunu Eshâba anlat!" buyurdu...