Dört imamı taklîd etmek vâcibdir
09/08/2021 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Allahü teâlâ,
lütfederek, bu ümmet-i merhûme arasından sâlih, müttekî dört âlimi seçti.
Şihâbüddîn Ahmed
Menûfî hazretleri Şâfiî fıkıh âlimidir. Mısır’da Menûfiye’de doğdu. Zekeriyyâ
el-Ensârî’nin önde gelen talebelerinden oldu. Büyük âlim Abdülvehhâb Şa'rânî’nin
hocalarındandır. Kahire’deki bütün Şâfiî ulemâsı ondan ders aldı. 957 (m. 1550)
vefat etti. “Şerh-u Muķaddimeti’z-Zâhid” isimli eserinde şöyle buyuruyor:
Eshâb-ı kirâm cihâd
ile İslâmiyeti yaymak ile uğraştıkları için, tefsîr ve hadis kitapları hazırlamaya
vakit bulamadılar. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” nûru, Onların
mübârek kalblerine o kadar çok işledi ki, kitaptan öğrenmeye ihtiyaçları
kalmadı. Her biri, bu nûrun kuvveti ile doğru yolu bulurdu.
Asırların en iyisi
olan birinci asır bitince, fikirlerde, bilgilerde ayrılıklar hâsıl oldu.
Eshâb-ı kirâmdan ve Tâbiînden nakledilen haberler, birbirlerine uymaz oldu. Hak
yolu arayanlar şaşırdılar. Allahü teâlâ, lütfederek, bu ümmet-i merhûme
arasından sâlih, müttekî dört âlimi seçti. Nasslardan hüküm çıkarmak
üstünlüğünü bunlara ihsân eyledi. Bunları taklîd ederek bütün Müslümanların
hidâyete kavuşmalarını diledi. Bunları taklîd etmeyi Nisâ sûresinin
ellisekizinci âyetinde emretti. Bu âyet-i kerimede meâlen, (Ey îman edenler!
Allaha itaat ediniz ve Resûle itaat ediniz ve Ülül-emrinize itaat ediniz!)
buyurdu. Burada Ülül-emr, ictihâd derecesine yükselmiş olan âlimler demektir.
Böyle âlimler de, herkesin bildiği dört büyük imamdır. Yâni meşhûr olan dört
mezhebin imamlarıdır. Bu âyet-i kerimedeki Ülül-emr denilen üstün kimselerin,
müctehidler olduğunu, Nisâ sûresinin seksenikinci âyeti açıkça bildirmektedir.
Bu âyet-i kerimede, (Ülül-emr, Nasslardan ahkâm çıkarabilen âlimlerdir)
denilmektedir. Eshâb-ı kirâmın asrından ve ondan sonraki asırdan bu zamana
kadar, bütün Müslümanlar, bu dört imamı taklîd etmişlerdir. Bunlara itaat
etmekte icmâ hâsıl olmuştur. (Ümmetim dalâlet olan bir şeyde icmâ yapmaz!) ve
(Allahü teâlânın rızası, icmâ'dadır. Cemaatten ayrılan, Cehenneme gider)
hadis-i şerifleri, bu icmâ'ın sahih olduğunu açıkça göstermektedir.
Dört imamı taklîd etmenin vâcib olduğunu gösteren diğer bir vesika, İsrâ sûresinin yetmişbirinci âyetidir. Bu âyet-i kerimede, (O gün, her fırkayı imamları ile çağırırız!) buyurulmaktadır...