"Duâ, belâ gelmeden yapılır!.."
09/10/2023 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Kûfe’de yaşayan Ebû
Muhammed Cerîrî hazretlerine, bir genç gelip; "Tasavvuf nedir
efendim?" diye sordu.
Cevâbında;
"Tasavvuf, sulhu
olmayan bir cenktir” buyurdu.
Genç dedi ki:
"Anlamadım."
Büyük velî bu
defâ; "Yâni her an, her nefes, nefsinle muharebe etmektir” buyurdu.
● ● ●
Bu zât, ameline
güvenenleri îkaz edip uyarır, hattâ onlara "Kim ameliyle kurtulacağını
zannederse, yanılır. Çünkü Peygamber Efendimiz (Sizden hiçbirinizi,
ameli kurtaramaz) buyurmuştur" derdi.
Bir gün biri geldi.
Ve nasîhat istedi.
Ona "Kim
Allahü teâlânın ihsânına güveniyorsa, korktuğundan emîn, umduğuna nâil
olur” buyurdu.
● ● ●
Talebelerinden birisi
anlatıyor:
Ebû Muhammed
Cerîrî'nin vefâtı senesi, Karamita sapıklarıyla yapılan muharebede ben de
vardım.
Nihâyet savaş bitti.
Yaralıları dolaştım.
Ebû Muhammed Cerîrî
hazretlerini gördüm. Yarası çoktu, zâten yüz yirmi yaşındaydı.
“Ey efendim! Allahü
teâlânın bu belâyı üzerimizden def etmesi için duâ eder misiniz” dedim.
Dudağı kıpırdadı.
Kulağımı verdim.
“Duâ, belâ gelmeden
yapılır. Geldikten sonra, râzı olmaktan ve sabretmekten başka çâre yoktur” dediğini duydum.