Anneye hizmetin mükâfatı

09/10/2024 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Hakîm-i Tirmizî hazretleri, büyük hadîs imâmıdır.

 

Gençliğinde kalbi “ilim öğrenmek” için yanıyor, buna kavuşmanın yollarını arıyordu. İki de arkadaşı vardı. Bir gün üçü uzun uzun konuştuktan sonra “Dînî ilimleri öğrenmek için sefere çıkmalıyız” diye karar verdiler.

 

Hakîm, koşarak geldi annesine:

 

“Anneciğim! Biz sefere çıkıyoruz.”

 

“Ne seferi oğlum?”

 

“İlim öğrenmeye gidiyoruz.”

 

“İyi de, ben hastayım, beni kime bırakıp gidiyorsun?”

 

Annesi üzülünce vazgeçti.

 

İki arkadaşı gittiler.

 

O ise tenhâlarda için için ağlayıp gözyaşı dökerdi!

 

Bir gün kendi kendine "Onlar gitti. Yakında âlim olarak dönecekler, ben ise câhil kaldım. Yâ Rabbî! Din ilmini bana da nasîb et" diye ağlıyordu...

 

O anda biri geldi yanına.

 

Nûr yüzlü ve sevimliydi.

 

Şefkatli bir sesle sordu:

 

“Evlâdım, Niçin ağlıyorsun?”

 

“Arkadaşlarım ilim öğrenmeye gittiler, ben gidemedim. Onun için ağlıyorum efendim.”

 

“Niçin gidemedin oğlum?”

 

“Hasta annemi yalnız bırakamadım.”

 

“Mâdemki, annene hizmet ediyorsun. Allah seni mahrum etmez. İster misin her gün gelip dînî bilgileri sana ben öğreteyim?” dedi.

 

Hakîm çok sevindi...

 

Ve derse başladılar.

 

Üç sene devam etti bu dersler. Üç yılın sonunda Hızır aleyhisselâm olduğunu öğrendi bu zâtın.

 

Soranlara; “Anneme hizmetimin mükâfatı olarak bu büyük nîmete kavuştum” buyururdu.