Hazret-i Nûh aleyhisselâmın kavminin helaki!..
09/12/2019 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Hazret-i Nûh’un kavmi, Allahü tealaya ve Peygamberine isyân etmeleri,
zulme, küfre ve günâha dalmaları sebebiyle helâk olmuştur.
Geçen haftaki 2 makâlemizde, birer nebze “Âd” ve “Semûd” kavimlerinin
helâklerinden bahsetmeye çalıştık. Bugün ve yarın da, Hazret-i Nûh
aleyhisselâmın kavminin ve diğer bazı kimselerin helâkinden bahsetmek
istiyoruz.
Hemen başta ifâde edelim ki, Hazret-i Nûh’un kavmi, Allah’a ve Peygamberine
isyân etmeleri, zulme, küfre ve günâha dalmaları sebebiyle helâk olmuştur.
Hazret-i Nûh aleyhisselâm, Kur'ân-ı kerîmde adı geçen büyük
Peygamberlerdendir. Peygamberlerin büyükleri olan ve kendilerine “Ülü'l-azm” denilen
altı Peygamberin ikincisidir. İdrîs aleyhisselâmdan sonra Peygamber
olarak gönderilmiştir.
Hazret-i Âdem’den sonra insan nesli çoğalmış, bunlar yeryüzünde birçok yeri
imar etmişler, ancak zamanla hak dînden uzaklaşarak putlara tapmaya
başlamışlardır. Yüce Allah insanlara, Hazret-i Nûh'u Peygamber olarak
göndermiş; ancak insanlar onun öğütlerini dinlememişler, hattâ onu alaya almışlardır.
Hazret-i Nûh, kavminin îmân etmesinden ümîdini kesince, onların helâk olmalarını
istemiştir. Allah da, ona bir gemi yapmasını emretmiş ve bu gemiye müminlerle
her cins hayvândan birer çift almasını söylemiştir. Bundan sonra büyük bir
tûfânla sular her tarafı kaplamıştır. İmân etmeyenler boğulmuşlar ve
böylece helâk olmuşlardır.
Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde buyurdu ki (meâlen):
“Muhakkak biz, Nûh'u (aleyhisselâm), kavmine Resûl (Peygamber) olarak
gönderdik.“ (A'râf sûresi, 59)
“Biz Nûh'u (aleyhisselâm), kavmine, Peygamber olarak gönderdik. O, onlara
dedi ki: Ben, sizi, Allahü teâlânın azâbıyla korkutuyorum ve azâbdan kurtuluşun
çâresini beyân ediyor, açıklıyorum. Allahü teâlâdan başkasına ibâdet etmeyin.
Bana muhâlefet etmeniz hâlinde, bir gün üzerinize elem verici, çok şiddetli bir
azâbın gelmesinden korkuyorum.” (Hûd sûresi, 25-26)
“Andolsun, biz, Nûh’u, kendi kavmine Peygamber olarak gönderdik. O da dokuz
yüz elli yıl onların arasında kaldı. Netîcede onlar zulümlerini sürdürürlerken
tûfan kendilerini yakalayıverdi." (Ankebût, 14)
Hazret-i Nûh (aleyhisselâm), "Bismillah" ve "Elhamdülillah" demeden,
büyük olsun, küçük olsun, herhangi bir iş yapmazdı. Bu sebeple Allahü teâlâ,
onu "Çok şükredici bir kul" olarak isimlendirdi.
(Hadîs-i şerîf-Taberânî, İbn-i Cerîr)
[İnşâallah yarın da konumuza devâm edelim.]