Allahü teâlâ ve Peygamberimiz Müslümanı nasıl tarif ediyorlar?
10/02/2020 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Müslümanların, müminlerin bütün vasıfları, Kur’ân-ı kerîmde de, Peygamber
Efendimiz tarafından da mufassalan zikredilmiştir.
“Müslüman”a “mümin” de denilir. Kur'ân-ı kerîmde “el-Mümin” ve “el-Müminûn” isimlerini
taşıyan iki sûre-i celîle vardır. Mümin, Allahü teâlâ indinde çok kıymetlidir.
Bir âyet-i kerîmede, “Eğer inanıyorsanız, en âlî/yüce kimselersiniz”,
Beyyine sûresindeki diğer bir âyet-i celîlede ise, “Îmân edip sâlih
amel işleyenler/yararlı işler yapanlar, mahlûkâtın en hayırlılarıdırlar” buyurulmuştur.
Müslümânların, müminlerin bütün vasıfları, Kur’ân-ı kerîmde de, Peygamber
Efendimiz tarafından da mufassalan zikredilmiştir, bütün detaylarıyla
anlatılmıştır.
Müminlerin vasıflarıyla ilgili olarak, “Enfâl”, “Müminûn”, “Ra’d”,
“Furkân”, “Şûrâ”, “Ankebût”, “Zümer”, “Fetih” ve “Hucurât” sûrelerinde
birçok âyet-i kerîme bulunduğu gibi [yarın inşallah bazılarına temâs edelim],
pekçok da hadîs-i şerîf var; ayrıca İslâm büyüklerinin de bir haylî sözleri
bulunmaktadır.
Bir Müslümânın ana vasfı nedir? Müslümân, herkes için hayır ister. Peygamber
Efendimiz, Buhârî ve Müslim’de zikredilen bir hadîs-i şerîfinde, bu konuda
buyurmuştur ki: “Herhangi biriniz kendisi için istediğini, dîn kardeşi
için de istemedikçe kâmil mümin olamaz.”
Diğer bir hadîs-i şerîfinde ise, “Kendin için sevdiğini (istediğini,
arzû ettiğini); başkaları için de sev (iste, arzû et) ki (kâmil) Müslümân
olasın.” [Harâitî]
Ayrıca Müslümân, diliyle ve eliyle hiçbir kimseye zarar vermez. Bunu, Sevgili
Peygamberimiz çok net bir şekilde ifâde buyurmuştur:
“Müslümân, dilinden ve elinden Müslümânların [diğer bir rivâyette: insanların]
emîn oldukları kimsedir.” [Buhârî]
İslâm dîninin gâyesinin, beş şeyi (yani dîni,
aklı, nesli, bedeni ve malı) korumak olduğu bildirilmiştir. Bütün
Peygamberler, ümmetlerine bildirdikleri emir ve yasaklarda, dâimâ bu beş şeyi
gözetmişlerdir. Tabîî ki bu Peygamberler, bu emir ve yasakları,
kendiliklerinden değil, Allahü teâlâ nâmına, O’nun emriyle
bildirmişlerdir. Bu beş esâsın gâyesi de, îmânı muhâfaza ederek
Müslümân olarak ölmektir. Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruluyor
ki: “Ancak Müslümân olarak cân veriniz!” [Âl-i İmrân, 102]
Müminlerle, Müslümânlarla ilgili hadîs-i şerîflerden ikisi şöyledir:
“Mümin, başkalarıyla ülfet eder [uzlaşır, anlaşır, uyuşur],
kendisiyle de ülfet olunur. Ülfet etmeyen ve kendisiyle de ülfet edilmeyen
kimsede hayır yoktur.” [Beyhekî]
“Mümin, koku satan kimse gibidir. Yanında otursan için açılır. Onunla
gezsen veya ortak iş yapsan faydasını görürsün. Onun her işi faydalıdır.” [Taberânî]