Tefsîr rivayet ile tevil dirâyet ile yapılır...
10/04/2023 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Amâsî
Bayram Efendi Anadolu'da yaşayan âlim ve velîlerdendir. Merzifon'da doğdu.
Bayram Efendi, küçük yaştan îtibâren ilim tahsîline başladı. Tahsîlini
tamamlayıp ilimde yükseldikten sonra Amasya Müftülüğüne ve Sultan Bâyezîd Medresesi
müderrisliğine tâyin edildi. Medîne-i münevvere, Trablusşam, Sofya, Konya ve
Kayseri kâdılığı yaptı. Bazı velîlerle görüşüp sohbetlerinde bulundu. 1709
(H.1121) senesinde Konya'ya giderken Eskişehir'de vefât etti. Bir dersinde
şunları anlattı:
Kendi
re'yi, görüşü ile Kur’ân-ı kerimi tefsîr etmek câiz değildir. Tefsîr, rivayet
ile yapılır. Tevil, dirâyet ile yapılır. Hadis-i şerifte, (Kur'an-ı
kerimi, kendi görüşü ile açıklayan, doğru olsa dahî, hatâ etmiştir) buyuruldu.
Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” ve Eshâb-ı kirâmdan “radıyallahü
anhüm” gelen haberlere ve âlimlerin tefsîrlerine ve tefsîr ilminin üsûlüne
bakmadan ve Kureyş lügatini bilmeden ve hakîkat ile mecâzı düşünmeden, mücmel,
mufassal ve umûmî ve husûsî olanları birbirinden ayırmadan ve âyet-i
kerimelerin indirilme sebeplerini ve nâsih, mensûh olduklarını araştırmadan
verilen mânayı, Allahü teâlânın kelâmı olarak söylemek doğru değildir.
Tefsîr, kelâm-ı ilâhîden murâd-ı ilâhîyi anlamak demektir. Kendiliğinden verdiği mâna doğru olsa bile, meşru yoldan çıkarmadığı için, hatâ olur. Verdiği mâna yanlış ise, kâfir olur. Hadis-i şerifleri de, sahih veya bozuk olduğunu bilmeden söylemek, sahih olsa bile, günah olur. Böyle kimsenin hadis-i şerif okuması câiz olmaz. Hadis kitaplarından, hadis nakletmek için, hadis âlimlerinden icâzet almış olmak lâzımdır. Hadis-i şerifte, (Uydurduğu bir sözü, hadis olarak söyleyen kimse, Cehennemde azap görecektir) buyuruldu. Kur'ân-ı kerimi, tefsîr âlimlerinden icâzeti olmayanın da, tefsîr kitaplarından alarak söylemesi ve yazması, câizdir. Yukarıda bildirilen, tefsîr etmek şartlarını hâiz olan kimse, yazılı icâzeti olmadan tefsîr ve hadis nakledebilir. İcâzet vermek için para almak câiz değildir. Ehliyeti olana icâzet vermek vâcibdir. Ehliyeti olmayana icâzet vermek haramdır. Hadis-i şerifte, (Kur'ân-ı kerime, ehliyeti olmadan mâna veren, Cehennemde azâb görecektir) ve (Bilmediğini hadis olarak söyleyen, Cehennemde azap görecektir) ve (Kur'ân-ı kerime, kendi görüşüne göre mâna veren Cehennemde azap görecektir) buyuruldu. Bid'at sahiplerinin, kendi bozuk îtikatlarını isbât etmek için, âyet-i kerime ve hadis-i şerif okumaları, böyledir.