İnanana ve inanmayana ne denir?
10/06/2022 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Resulullah efendimizin
bildirdiklerini beğenip kalbin kabul etmesine 'iman' denir.
Sual: Dinimizde,
inanana, inanmayana, emir ve yasaklara ne denir ve bunların tanımı nasıldır?
Cevap: Resulullah
efendimizin söylediklerinin, bildirdiklerinin hepsini beğenip kalbin kabul
etmesine, yani inanmasına iman denir. Böylece inanan
insanlara, mü'min denir. Onun sözlerinden birine bile
inanmamaya veya iyi ve doğru olduğunda şüphe etmeye küfür denir.
Böyle inanmayan kimselere kâfir denir. Allahü teâlânın,
Kur’ân-ı kerimde, yapılmasını açıkça emrettiği şeylere, yani bu emirlere farz denir.
Yapmayınız diye açıkça men ve yasak ettiği şeylere haram denir.
Allahü teâlânın, açıkça bildirmeyip, yalnız Peygamber efendimizin yapılmasını
övdüğü, yahut devam üzere yaptığı, yapılırken görüp de mâni olmadığı
şeylere sünnet denir. Sünneti beğenmemek küfürdür. Beğenip de
yapmamak suç değildir. Onun beğenmediği ve ibadetin sevabını gideren
şeylere mekruh denir. Yapılması emrolunmayan ve yasak da
edilmeyen şeylere mubah denir. Bu emir ve yasakların
hepsine Ahkâm-ı ilâhiyye veya Ef'âl-i mükellefîn ve Ahkâm-ı
islamiyye denir.
Sual: Din kitaplarında
dünya kötülenmektedir. Kötülenen dünyadan maksat, içinde yaşadığımız mıdır
yoksa başka bir şey midir?
Cevap: Dünya, ednâ
kelimesinin müennesidir. Yani, ism-i tafdîldir. Mastarı, dünüv veya denâettir.
Birinci mastardan gelince, çok yakın demektir.
(Biz en yakın olan
göğü, çırağlarla süsledik) ayet-i kerimesindeki dünya kelimesi böyledir.
Bazı yerde de, ikinci mana ile kullanılmıştır. Mesela;
(Deni, alçak şeyler
melundur) hadis-i şerifinde böyledir. Yani (Dünya melundur) demektir.
Alçak şeyler, cenab-ı Hakkın yasak ettiği şeylerdir ki bunlar haramlar ve
mekruhlardır. Şu hâlde, Kur’ân-ı kerimde, kötü denilen dünya, haramlar ve
mekruhlardır. Mal kötülenmemiştir. Çünkü, cenâb-ı Hak mala hayır adını
vermektedir. Bunu isbat eden vesika, bütün mahlukların ve insanlığın üstünlükte
ikincisi olan İbrahim alehisselamın malıdır. Yalnız yarım milyonu sığır olmak
üzere, davarları, ova ve vadileri dolduruyordu. Görülüyor ki, İslamiyet dünya
malını kötülememektedir. İbrahim aleyhisselamın bu kadar zengin olması, bu sözü
isbat etmektedir.
Sual: Akmakta olan su,
her zaman temiz mi demektir?
Cevap: Necaset eseri görülünceye kadar, akan su temiz olur.