"Kıyâmet için ne hazırlık yaptın?"
10/07/2021 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Kıyamette herkes
sevdikleriyle berâber olur."
Muînüddîn Dehlevî hazretleri Hindistan’da yaşamış olan Hanefî fıkıh âlimi
ve evliyadandır. Delhi’de doğdu ve tahsilini burada tamamladı. Çeştiyye yolunun
büyüklerinden Çırâğ-ı Dehlî’ye intisap etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi.
792 (m. 1390)’da vefat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:
(Müslim) kitabında bildirildiği üzere, bir kimse, Resûlullaha “sallallahü
aleyhi ve sellem” kıyâmeti sorunca, (Kıyâmet için ne hazırlık yaptın?) buyurdu.
Allahın ve Resûlünün sevgisini hazırladım dedi. (Sevdiklerinle berâber olursun)
buyurdu.
Allahü teâlâyı ve Onun Peygamberini sevmek demek, emirlerini yapmak,
yasaklarından sakınmak, bunlara karşı edepli, saygılı olmak demektir. Sâlihleri
severek onlardan faydalanmak için, onların yaptıklarını yapmak lâzım değildir.
Çünkü, onların yaptıklarını yaparsa, o da, onlardan olur. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki: (Bir kimse, bir cemaati sever. Fakat onlardan
olmaz.) Onlarla berâber olmak, onların derecesine yükselmek demek değildir.
Hadis-i şerifte, (Bir cemaati seven kimse, onların arasında haşr olunur)
buyuruldu.
Ebû Zer hazretleri: "Yâ Resûlallah! Bir kimse, bir cemaati sevse,
fakat onların yaptıklarını yapmasa, nasıl olur?" diye sual edince, (Yâ Ebâ
Zer! Sevdiklerinle berâber olursun) buyurdu. Fakat, Hasen-i Basrî buyuruyor
ki: (Bu hadis-i şerifler seni yanıltmasın! Sen iyilere, ancak onların iyi
amellerini yapmakla kavuşabilirsin! Yahudiler ve Hıristiyanlar, Peygamberlerini
seviyorlar ise de, onlar gibi olmadıkları için, onların yanına
gidemeyeceklerdir.) İmâm-ı Gazâlî hazretleri bunun için, (Onların iyi
amellerinden birkaçını veya hepsini yapmadıkça, yalnız sevmekle, onların yanına
kavuşulamaz) dedi...
Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, bir cemaati seven kimse, üç nevi olabilir: Onların bütün amellerini ve ahlâkını edinmiştir. Yâhut hiçbirini edinmemiştir. Yâhut da, birkaçını yapar. Başkalarını yapmayıp, bunların tersini yapar. Hepsini yapabilen, onlardan olur. Onlarla olur. Onlara olan sevgisi, onu da tâm onlar gibi yapmıştır. Muhabbetin en yüksek tabakasına erişmiştir. Elbet onlardan olur. Sevdiklerine hiç uymayan, onlara hiç benzemeyen kimse, onlardan hiç olamaz. Sevgisi, sözde kalır. Kalbine girmez. Sevginin yeri ise, kalptir. Yâni gönüldür. Böyle sevgi, yalnız sözde kalmaktadır. Yalnız sözde kalan sevmeye, sevmek denilmez. Seviyorum demesi doğru olmaz.