İbadetlerin vakitlerini bilmek
10/07/2023 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Dinimizin emrettiği ibadetlerin vakitlerini, İslam âlimleri bildirmiş midir yoksa bunlar daha sonra hesap ile mi bulunup anlaşılmıştır?
Cevap: İbadetlerin
vakitlerini tayin ve tesbit etmek, yani anlayıp anlatmak, din bilgisi ile olur.
Fıkıh âlimleri, müctehitlerin bildirdiklerini fıkıh kitaplarında yazmışlardır.
Bildirilmiş olan vakitleri, hesap etmek caizdir. Hesap ile bulunanların, din
âlimleri tarafından tasdik edilmesi şarttır. Namaz vakitlerini ve kıbleyi hesap
ile anlamanın caiz olduğu İbni Âbidînde ve Fetâvâ-i Şem-süddîn Remlîde
yazılıdır. Mevdû'ât-ul-ulûmda deniyor ki:
“Namaz vakitlerini hesap etmek, farz-ı kifâyedir. Müslümanların,
namaz vaktinin başını ve sonunu güneşin hareketinden veya âlimlerin tasdik
ettiği takvimlerden anlamaları farzdır.”
Sual:
Mahşer günü, bir kimsenin son nefeste iman ile gidip gitmediğine mi bakılır?
Cevap: Mümin
ve kâfir, son nefeste belli olur. Birçok kimse, bütün ömrünce kâfir kalıp,
sonunda imana kavuşur. Bütün ömrü iman ile geçip, sonunda tersine dönen de
olur. Kıyamette, son nefesteki hâle bakılır. Bütün ömrü iman ile geçip, son
günlerinde imanı giden, imansız ölen kimse, kıyamette imansızlar arasında olur.
Bu sebeple iman ile ölmek için, her gün dua etmek lazımdır. Aklı olan kimse,
Peygamberi inkâr etmez. Hemen iman eder. Aklına uymayıp, nefsine,
şehvetlerine uyar, başkasına aldanır ise, inkâr eder.
Sual:
Allahü tealanın varlığı, razı olduğu, beğendiği şeyleri akıl ile anlamak,
bulmak mümkün müdür?
Cevap: Bu
konuda Senâüllah Pânî-pütî hazretleri, Hukûk-ul-islâm kitabında buyuruyor ki:
“Allahü teâlânın varlığı, sıfatları, razı olduğu ve beğendiği
şeyler, ancak Peygamberlerin bildirmesi ile anlaşılır. Akıl ile anlaşılamaz.
Bunları bize Muhammed aleyhisselam bildirdi. Hulefâ-i râşidînin çalışmaları
ile, her tarafa yayıldı. Eshâb-ı kiramdan bazıları, bazı bilgileri
işitmişlerdi. Bu bilgilerin hepsini topladılar. Eshâb-ı kiramın bu hususta
üzerimizdeki hakları çok büyüktür. Bunun için hepsini sevmemiz, övmemiz ve
itaat etmemiz emrolundu.”
Sual:
Edep yerleri açık olanların bulunduğu yerlere gitmenin mahzuru var mıdır?
Cevap: Avret
mahalli açık olanların bulunduğu yere, fısk meclisi denir. Böyle yerlere gitmek
de haramdır.