Küfürden çok korkmalı, az konuşmalıdır!..
10/10/2021 Pazar Köşe yazarı V.T
Kendisini küfürden
muhâfaza etmesi için, Allahü teâlâya çok duâ etmelidir.
Bahâüddîn Ahmed Sübkî
hazretleri Şâfiî fıkıh âlimidir. 719 (m. 1319)’da Kahire’de
doğdu. Babasından, sonra Mısır ve Şam âlimlerinden ilim tahsil ederek
Kahire’de Mansûriyye Medresesi’nde fıkıh dersleri verdi. 773 (m. 1372)’de
Mekke’de vefat etti. “Tekmiletü Şerhi’l-Minhâc” adlı eserinde şöyle anlatmaktadır:
Müslüman, îmanın yok
olmasına sebep olacağı söz birliği ile bildirilmiş olan şeyleri amden [istekle]
söyler veya yaparsa (mürted) olur. Mürtedin, mürted olmadan önceki ibâdetleri
ve sevapları yok olur. Tekrar îmana gelirse, zengin ise, yeniden hac etmesi
lâzım olur. Namazlarını, oruçlarını, zekâtlarını kaza etmesi lâzım olmaz.
Mürted olmadan önce, kazaya bırakmış olduklarını kaza etmesi lâzımdır. Çünkü,
mürted olunca, önceki günahlar yok olmaz.
Mürted olanın nikâhı
fesholur, gider. Îmana gelerek, tecdîd-i nikâh etmeden önceki çocukları veled-i
zinâ olur. Kestiği, leş olur, yenmez. Îmanının gitmesine sebep olan şeyden
tövbe etmedikçe, yalnız (Kelime-i şehâdet) söylemekle veya namaz kılmakla, Müslüman
olmaz. Mürted olacak şeyi yaptığını inkâr etmesi de tövbe olur. Tövbe etmeden
ölürse, Cehennem ateşinde ebedî olarak azap görür. Bunun için, küfürden çok
korkmalı, az konuşmalıdır. Hadis-i şerifte, (Hep hayırlı, faydalı
konuşunuz. Yâhut susunuz!) buyuruldu.
Ciddî olmalı,
latîfeci, oyuncu olmamalıdır. Dîne, akla, insanlığa uygun olmayan şeyler
yapmamalıdır. Kendisini küfürden muhâfaza etmesi için, Allahü teâlâya çok duâ
etmelidir. Hadis-i şerifte (Şirkten sakınınız. Şirk, karıncanın ayak
sesinden daha gizlidir) buyuruldu. Bu hadis-i şerifteki şirk, küfür demektir.
Bu kadar gizli olan şeyden korunmak nasıl olur denildiğinde, ("Allahümme
innâ ne'ûzü bike en-nüşrike-bike şey'en na'lemühu ve nes-tagfirüke limâ
lâ-na'lemühu" duâsını okuyunuz!) buyuruldu. Bu duâyı sabah ve akşam çok
okumalıdır.
Kâfirlerin, Cehennem ateşinde sonsuz azâb görecekleri, Cennete hiç girmeyecekleri söz birliği ile bildirilmiştir. Kâfir, dünyada sonsuz yaşasaydı, sonsuz kâfir kalmak niyetinde olduğu için, cezâsı da sonsuz azaptır. Allahü teâlâ, her şeyin hâlıkı, sahibidir. Mülkünde dilediğini yapması hakkıdır. Ona, niçin böyle yaptın demeye kimsenin hakkı yoktur. Bir şeyin sahibinin, o şeyi dilediği gibi kullanmasına zulüm denmez. Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerimde, zâlim olmadığını, hiçbir mahlûkuna zulüm yapmadığını bildirmektedir.