Peygamberlik makamı aklın üstündedir
10/10/2022 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Peygamber olmadan, akıl ile her şeyi
anlamak mümkün değil midir?
Cevap: Konuyla alakalı
olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“Peygamberlik
makamı aklın ve düşüncenin dışındadır, üstündedir. Aklın eremeyeceği,
anlayamayacağı çok şeyler vardır ki, bunlar Peygamberlik makamında anlaşılır.
Her şey akıl ile anlaşılabilseydi, Peygamberler gönderilmezdi. Ahıret azapları,
Peygamberler göndererek bildirilmezdi. İsrâ sûresinin 15. âyetinde meâlen; (Biz, Peygamber
göndererek bildirmeden önce, azab yapıcı değiliz) buyuruldu.
Akıl çok şeyi anlar. Fakat, her şeyi anlayamaz. Anlaması da, kusursuz değildir.
Çok şeyleri, Peygamberler bildirdikten sonra anlamaktadır. Peygamberlerin
gelmesi ile, insanların özür ve bahane yapmaları önlenmiştir. Nisâ sûresinin
164. âyetinde meâlen; (Peygamberleri, müjde vermek için ve korkutmak için
gönderdim. Böylece, insanların Allahü teâlâya özür, bahane yapmaları
önlendi) buyuruldu. Akıl, dünya işlerinde bile çok kere
yanılmaktadır. İslam bilgilerini, böyle bir akıl ile tartmaya kalkışmak doğru
olamaz. İslam bilgilerini akıl ile inceleyip, akla uygun olup olmamasına
bakmak, aklın hiç yanılmaz olduğuna güvenmek olur ve Peygamberlik makamına
inanmamak olur. Böyle bozuk iş yapmaktan Allahü teâlâ hepimizi korusun! Önce, Peygambere
inanmak, Allahın Peygamberi olduğunu tasdik etmek lazımdır. Böylece, Onun
bildirdiklerinin hepsinin doğru oldukları kabul edilmiş olur. Şüphelerden
kurtuluş nasib olur.
Dinin temeli, Peygambere inanmaktır. Peygamberin Allah tarafından gönderildiğini, hep doğru söylediğini aklın kabul etmesidir. Akıl, bu temel bilgiyi kabul edince, Peygamberin bildirdiklerinin hepsini kabul etmiş olur. Peygamberin Allah tarafından gönderildiğini, Allahın bildirdiklerini haber verdiğini kabul etmemiş olan bir akla din bilgilerini birer birer inandırmak çok güç olur. Aklın Peygambere kolay inanması ve kalbde tam iman hasıl olması için en yakın yol, Allahü teâlâyı zikretmektir. Ra'd sûresinin 30. âyetinde meâlen; (İyi biliniz ki, kalbler, Allahü teâlânın zikri ile itminana, rahata kavuşur!) buyuruldu. Yani, tam imana kavuşur. Düşünerek, akıl ile ölçerek, bu yüksek makama kavuşmak, güç, hem de çok güçtür.”