Kap düştü, süt döküldü...
10/11/2018 Cumartesi Köşe yazarı A.U
Seyyid Ahmed Bedevî hazretleri, yanına gelenlere, konuşmadan önce bir kere teveccüh eder, çok câhil biri de olsa, o 'nazar'la bütün dereceleri geçirirdi.
Ve yine o kimseyle hiçbir şey konuşmadan, “mutlak icâzetini” verir, gönderirdi.
Bu zâtı seven bir kimse, sırtında “süt kabıyla” geçiyordu bir yoldan.
O sırada bu büyük velî de, karşıdan geliyordu...
Mübârek zât eliyle bir işâret etti kaba.
Kap yere düştü...
Süt döküldü.
Adamcağız üzüldü!
Ama işin hikmetini bilmiyordu garip.
Ne zaman ki, kabın içinden
Çıkan, “ölü bir yılanı” gördü.
O zaman çok sevindi işte.
Zîra süt dökülmeseydi, yılanı göremeyecek ve o sütü içip zehirleneceklerdi.
● ● ●
Bu zât şöyle anlatıyor:
Büyüklerden biri, bir kimseyi namaz kılarken rükû ve secdelerini tamam yapmadığını gördü.
Buna çok üzüldü.
Ve sordu hemen:
“Sen ne kadar zamandır böyle namaz kılıyorsun?”
O kimse dedi:
“Kırk senedir.”
“Sen kırk senedir namaz kılmamışsın. Eğer ölürsen, Muhammed Resûlullahın dîni üzere ölmezsin” buyurdu...