Rüşvet vermek ve almak
10/11/2023 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Sual: Bir kimse, dinini, malını, ırzını korumak veya herhangi bir kimseyi zalimlerin zulmünden kurtarmak için rüşvet verebilir mi?
Cevap: Konu
ile alakalı olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Rüşvet olarak istenip alınan mal, insanın mülkü olmaz. Veren,
geri isteyebilir. İstemeden verdi ise, geri isteyemez. Fakat alanın bunu geri
vermesi vacip olur. Bir âlime, kendine şefaat etmesi veya zulümden kurtarması
için, önceden verilen şey rüşvet olur. Fakat sonra verilen hediyesini alması
caiz olur. Önceden istemesi haramdır. Önceden verilen hediyeyi almanın, hocanın
talebesinden hediye alması caiz denildi. Dinine, malına, canına zarar
gelmesinden korkan kimsenin rüşvet vermesi caizdir. Dinini, malını ve canını,
zalimlerin zulmünden korumak için ve hakkını kurtarmak için bir şey vermek
rüşvet olmaz. Alana günah olur.”
Farzları yapabilmek ve haramlardan kurtulabilmek için verilen
mal da rüşvet olmaz. Bunları almak günah olur.
Yine İbni Âbidînde rüşvet almanın haram olduğu anlatılırken,
rüşveti dörde ayırmaktadır. Müftü, hâkim, vali olmak için rüşvet vermek ve
birinin, haklı dahi olsa, memura, hâkime rüşvet vermesi ve bunların almaları
haramdır. Çünkü zaten vacip olan şeyi yapmak için bir şey almak caiz değildir.
Bu işleri yaptıktan sonra, istemeden verilen hediye, rüşvet olmaz. Memurların
zulmünden kurtulmak veya hakkını almak, malını, canını, dinini, ırzını korumak
için memura veya aracıya vermek caizdir. Bunların alması ise haramdır. Zulüm
yapılması için vermek ve almak da haramdır.
Sual:
Herhangi bir kimsenin verdiği hediyeyi almanın, kabul etmenin hükmü nedir?
Cevap: Bir
kimse, kendi malından hediye verse, istenmeden verilen bu hediyeyi almak, kabul
etmek sünnettir. Mektûbât-ı Ma'sûmiyyede deniyor ki:
“Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hazret-i
Ömere hediye gönderdi. Kabul etmedi. Geri göndermesinin sebebini sordu. (İnsan
için hayırlı olan, kimseden bir şey almamaktır) buyurdunuz
deyince, (İsteyip de almak için demiştim. İstemeden verilen şey,
Allahü teâlânın gönderdiği rızıktır. Onu alınız!) buyurdu.
Hazret-i Ömer de; 'Allahü teâlâya yemin ederim ki, kimseden bir şey
istemeyeceğim ve istemeden verileni alacağım' dedi.”
Hediye almanın, tevekküle mâni olmadığı, Makâmât-ı Mazheriyyede
yazılıdır.