Dinin emirlerini yapmak salihlere kolay gelir...
10/12/2021 Cuma Köşe yazarı A.D
Salihlerden
biri, cuma günü merkebine bir çuval buğday atıp değirmene gitmişti. Oradan
da camiye gidecekti. Ancak merkebi ortalıkta yoktu!
Din büyüklerimiz
buyuruyor ki: "Kime dinin emirlerini yapmak kolay gelirse, onun salih biri
olduğu anlaşılır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ahirete ait
istediğine kolayca kavuşur, dünyaya ait olana kavuşman zorlaşırsa, bil ki sen
iyi bir hâl üzerindesin. Bunun tersi olursa kötü hâldesin!) [Beyheki]
***
Hamid-i Lifaf
hazretleri, dokuzuncu asırda Belh'te yaşamış Allah adamlarındandır. Nasihatleri
meşhurdur. Buyurdu ki:
"Ölümü
devamlı hatırında tutan kişi üç şeyle
mükafatlandırılır: 1- Tövbede acele
eder. 2- Elindekine kanaat eder. 3-İbadetlerinden zevk
alır.
Ölümü unutan kişi de
üç şeyle cezalandırılır: 1- Tövbeyi geciktirir. 2- Elindeki
imkânlara rıza göstermez. 3- İbadetlere karşı isteksiz
olur..."
Bu mübarek zat, böyle
bir cuma günü merkebine bir çuval buğday atıp değirmene gitmişti. Ondan sonra
da bahçesini sulayacaktı... Cuma vakti de yaklaşıyordu. O ara baktı ki
merkebi ortalıkta yok! Hayvanını arayacak ve bahçesini sulayacak olsa,
cuma namazını kaçıracaktı. Kendi kendine;
“Ahiret işi, dünya
işinden önce gelir” deyip camiye gitti... Cuma namazından sonra kayıp merkebini
arayacak, bahçesini sulayacaktı...
Namazdan sonra
merkebini bulamadı. "Bari gidip bahçe işini halledeyim" diyerek
yola koyuldu... Fakat o da ne? Bahçeye geldiğinde her
yerinin sulanmış olduğunu gördü... Evine gitti. Baktı ki
merkebi ahırda!.. O ara tandırda hanımının ekmek pişirdiğini gördü.
Şaşkınlık içinde ve merakla hanımına bunların nasıl olduğunu sordu.
Kadıncağız şöyle anlattı:
-Bir ara dışarıda bir
gürültü ile beraber bir ses işittim. Dışarı çıkıp baktığımda, bir aslanın bizim
merkebi kovaladığını gördüm. Hemen ahırın kapısını açıp merkebin girmesini
temin ettim. Kendim de hemen eve girdim...
Bahçenin sulanmasına
gelince; o da şöyle oldu: Bitişik komşumuz bahçesini suluyormuş. Bu sırada
uyuyakalmış, su taşıp bizim tarafa akmış, bu vesile ile bahçemiz de sulanmış...
Bu ekmek yaptığım una
gelince... Bizim komşunun değirmende unu varmış. Onu eve getirmek için gitmiş.
Ancak, yanlışlıkla bizim unu alıp getirmiş. Evine geldiğinde unun bizim
olduğunu anlayınca, hemen getirip teslim etti...
Hanımından bu
haberleri duyan Hamid-i Lifaf ellerini kaldırıp, şöyle dua etti:
“Ya Rabbî! Ben senin bir emrini yerine getirdim. Sen ise benim üç ihtiyacımı birden giderdin. Sana binlerce hamd-ü senalar olsun...”