Evliyâ kabirlerini ziyâreti terk etmemelidir...
10/12/2022 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Ehl-i sünnet âlimleri, meyyit ile
tevessülün câiz olduğunu isbât etmektedirler.
Veliyyüddîn Efendi Osmanlı Hanefî mezhebi fıkıh âlimi ve
Nakşibendî şeyhlerindendir. 1659 (H.1069)da bugün Yunanistan sınırları
dâhilinde bulunan Larissa'da (Yenişehir) doğdu. Zamânın meşhûr ulemâsından ilim
tahsîl etti, icâzet alarak çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. Mekke-i
mükerremeye gitti. Orada Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî hazretlerinin talebelerinden
olan Ahmed-i Yekdest hazretlerinin sohbetleriyle şereflenerek Nakşibendiyye
icazeti aldı. İstanbul’a dönerek Galata ve Edirne kâdılıklarında bulundu. 1738
(H.1151) senesinde İstanbul'da vefât etti. Veliyyüddîn Efendi pek kıymetli
eserler yazdı. Bunlardan “Şerh-i Mekâsıd'a hâşiye” kitabında şöyle
buyurmaktadır:
Ehl-i sünnet âlimleri bildiriyor ki, kıyâmet günü, her Peygamber
şefaat edecektir. Sonra âlimler, sonra şehîdler, sonra sâlihler, sonra Kur’ân-ı
kerîmi tecvîd ile, tegannî etmeden ve Allah rızâsı için okuyan hâfızlar, küçük
çocuklar şefâat edecektir. Böyle olduğunu bildiren hadîs-i şerîfler çoktur.
Çocukların cenâze nemâzını kılarken, (Yâ Rabbî! Bu çocuğu şefaatçi eyle!) diye
okunacağı, bütün fıkh kitaplarında yazılıdır.
Ehl-i sünnet âlimleri, meyyit ile tevessülün câiz olduğunu,
kelâm ve fıkıh kitaplarında, çeşitli delîllerle isbât etmekte, “Kabirleri
ziyâret etmenizi yasak eylemiştim. Bundan sonra, kabirleri ziyâret ediniz!”
hadîs-i şerîfini bildirmektedir. Bu hadîs-i şerîfte, kabir ziyâreti
emredilmektedir.
Mevtâ, Cuma günü ve bir gün önce ve bir gün sonra kendini
ziyâret edenleri tanır. İbni Ebî Şeybe, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve
sellem” efendimizin Uhud şehîdlerinin kabirlerini her sene ziyâret ettiğini ve
onlara, (Esselâmü aleyküm) dediğini haber verdi. Uzakta durarak da ziyâret
mendûbdur.
Harâm olan şeyler bulunsa da, meselâ erkekler arasına kadınlar
karışsa da, evliyânın mezârlarını ziyâreti terk etmemelidir. Çünkü bir
kimse, başkasının yaptığı günâh için ibâdetini terk etmez. Cenâze taşımak da,
bu sebeple terk edilmez. Resûlullah, Eshâbının “rıdvânullahi teâlâ aleyhim
ecmaîn” mezârlarını ziyâret için Bakî Kabristânına gider, ayakta, onlara
(Esselâmü aleyküm) derdi.
Kabrin ayak ucunda durmak iyidir. Baş tarafında durmak da câizdir. Resûlullah, bir mezârın baş tarafında Bekara sûresinin bir kısmını okuyup, geri kalanını ayak ucunda okudu.