"Bunu saklayamam, emir böyle!.."
11/03/2021 Perşembe Köşe yazarı S.A
Mirâc vaki olduktan sonra Sevgili Peygamberimiz aleyhisselam ilk olarak
amcası Ebû Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'ye anlattılar.
Rabbimize hamd olsun, dün, Mirâc Kandilini idrak ettik... Bu
vesileyle bugün biraz Mirâc hadisesinden bahsetmek istiyoruz
efendim...
Mirâc, Resul-i Ekrem aleyhisselamın Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya kadar
götürülüp oradan semaya çıkması olayına denir.
Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya kadar gitmesine "İsra" denir.
İsra suresinin 1. âyet-i kerimesi ile sabittir. Buna inanmayan kâfir olur.
Mescid-i Aksa'dan semaya çıkmasına da "Mirâc" adı
verilir. Sahih olan birçok hadis-i şerifle sabittir. Bu itibarla Mirâcı
inkâr eden bir kimse dalâlete sapar, kâfir olmaz.
Mirâc'ın pek çok hikmeti vardır...
* Üzücü Taif seferinden sonra yaratılmışların en şereflisinin mübarek kalbi
çok incinmişti. Bunun için Rabbimiz, ona hiçbir Peygambere nasip olmayan,
hiçbir melâikenin kavuşamadığı nimetleri ihsan ederek taltif
buyurdu. Böylece, bu nurlu zatın kıymeti herkese gösterilmiş oldu...
* Rabbimiz dileseydi, Musa aleyhisselama Tur-i Sina'da tecelli ettiği gibi,
Peygamberimize de Nur Dağında veya başka bir mukaddes mekanda tecelli
edebilirdi. Onun üstünlüğünü, bütün Peygamberlere, meleklerine göstermek
için Mi'rac hadisesi vukû buldu...
* Mescid-i Aksa'da toplanan Peygamberlerin ruhaniyetlerine imam olmakla
hepsinden üstün olduğu anlaşıldı...
* Mirâc gecesi cennet ve cehennem gösterildi. Çok sevdiği ümmetinin
kavuşacakları cenneti görünce çok memnun oldular...
Bütün ibadetler vahiy ile, yeryüzünde farz kılındı, namaz ise
Mirâc gecesi farz olundu. Müminin mirâcı da namazdır.
Bu fazilete kavuşan zat insandır. Dolayısı ile Mi'rac, bütün insanlara
şeref bahşeder. Ne kadar iftihar etsek azdır...
***
Mirâc vaki olduktan sonra Sevgili Peygamberimiz aleyhisselam ilk olarak
amcası Ebû Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'ye anlattılar. O da tebrik etti ve dedi
ki: "Kureyş kâfirleri sizi çok üzüyorlar, alay ediyorlar, mümkünse
şimdilik bunu anlatmayın, ileride Müslümanların sayısı artar, o zaman
anlatırsınız!"
Buna şöyle cevap verdiler: "Bunu saklayamam, anlatmam
lâzımdır, emir böyle!"
Sabahleyin anlatılınca müşrikler bunu fırsat bildiler ve ev ev Müslümanların
kapılarını dolaşarak, böyle bir şeyin olamayacağını söylediler ve bazı zayıf
imanlıları da caydırdılar... Fakat hazreti Ebu
Bekir'e söylediklerinde onlara şöyle cevap verdi: "O söylediyse
doğrudur..."
Allahü teâlâ, bu tasdikinden dolayı Resulü vasıtasıyla ona "Sıddîk" ismini verdi. Peygamberlerden sonra insanların en üstünü oldu...