Ramazân ayındaki oruçla ilgili bazı hadîs-i şerîfler

11/05/2020 Pazartesi Köşe yazarı R.A

“Allahü teâlâ, ramazân ayında günâh işlemeyi terk eden kimsenin, onbir aylık günâhını mağfiret eder.”

 

 

Sevgili Peygamberimiz, ramazân ayında oruç tutma hakkında, bazı hadîs-i şerîflerinde buyurmuştur ki:

“Ramazân orucunu farz bilip, sevâp bekleyerek oruç tutanın günâhları affolur.” [Buhârî]

“Oruçlu iken çirkin konuşmayın! Birisi size sataşırsa, 'Ben oruçluyum' deyin!” [Buhârî]

“Ramazanda mazeretsiz bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz.” [Tirmizî]

“Ramazân orucu farz, terâvîh namazı ise sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibâdetle geçirenin günâhları affolur.” [Nesâî]

“Farz namaz, sonraki namaza kadar; cuma, sonraki cumaya kadar; ramazân ayı, sonraki ramazâna kadar olan günâhlara keffâret olur.” [Taberânî]

“Ramazân bereket ayıdır. Allah bu ayda, günâhları bağışlar, duâları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin. Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrûm kalır.” [Taberânî]

“Oruçlunun susması tesbîh, uykusu ibâdet, duâsı makbul, ameli de çok sevaptır.” [Deylemî]     

“Ramazân ayında âilenizin nafakasını geniş tutun. Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevâptır.” [İbn-i Ebid-dünyâ]

Yine muhtelif hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

“Ramazân ayına çok hürmet etmelidir. Onun rahmeti müminleri sevindiricidir. O öyle bir aydır ki; ilk günleri rahmet, ortası mağfiret ve sonu Cehennem ateşinden kurtulmaktır.”

“Allahü teâlâ, ramazân ayında günâh işlemeyi terk eden kimsenin, onbir aylık günâhını mağfiret eder.”

“Ramazân ayında bir günâh işleyen, iki azâba müstahak olur. Ramazân ayında bir iyilik eden de, iki sevâba kavuşur.”

Büyük âlim ve velîlerden Abdullah İbn-i Mübârek’in de buyurduğu gibi, İslâmiyette oruç, yalnız aç ve susuz kalmak değildir. Bir hayvânı veya inanmayan bir kimseyi bir odaya hapsedip aç, susuz bırakmakla oruç tutturulmuş olmaz. Orucun, sabır, şükür, nefis terbiyesi gibi diğer ibâdetlerle irtibâtı vardır. Onun için bir hadîs-i şerîfte, “Her şeyin bir kapısı vardır. İbâdetlerin kapısı ise oruçtur” buyurulmuştur.

Sinir sistemimizin vücuttaki yeri çok mühimdir. Sinirimizin bozulması nisbetinde hayâtımız, az veya çok tehlike içindedir. Siniri bozuk kimse huzursuz olur, sabredemez. Cemiyetteki kavgaların, cinâyetlerin çoğu sinirli olmaktan, sabredememekten ileri gelmektedir. “Oruç sabrın, sabır da îmânın yarısıdır” (Ebû Nuaym) hadîs-i şerîfi, oruç tutanın sabırlı olduğunu bildirmektedir.

Diğer hadîs-i şerîflerde, “Aç duranın idrâki artar, zekâsı açılır” ve “Tefekkür, ibâdetin yarısı, az yemek ise tamâmıdır” buyurulmuştur. (İmâm-ı Gazâlî)