Namaz, ibadet-i bedeniyyedir
11/05/2024 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Bir kimse, kılmadığı namazları, para verip başkasına kıldırabilir mi veya kılmadığı namazlar için, oruçta olduğu gibi fakirlere fidye, para verebilir mi?
Cevap: Namaz, İbâdet-i bedeniyye yani bedenle yapılan bir ibadet olduğundan,
başkası yerine kılınamaz. Herkesin kendi kılması lazımdır. Ağır hasta ve çok
ihtiyar olan kimse, namaz yerine fakire fidye, para veremez. Hâlbuki, oruç
yerine fidye vermesi lazımdır. Halebî-i kebîrde deniyor ki:
“Özürlü ve özürsüz olarak namazı terk edenin, bunun farzını kaza etmesi
lazımdır. Yalnız Hanbeli mezhebinde, namazı özürsüz terk eden mürted olacağı
için, namazını kaza etmesi lazım olmaz. Önce, küfürden tövbe etmesi lazım olur.
Namaz kılmak, farz olduğu için, inanmayan kâfir olur. İnanıp da, terk eden,
yani özürsüz kılmayan fasık olur. Kitap, sünnet ve icma ile açıkça bildirilmiş
olan farzların hepsi böyledir. İctihat ile anlaşılmış farzlara mukayyed denir.
Bunlara inanmıyan kafir olmaz.” Bunlara da ehemmiyet vermeyen, aklına uyup,
müctehidin hükmünü beğenmiyen kâfir olur. Dürr-ül-muhtârda buyuruluyor ki:
“Farz namazı, özrü olmadan, vakti geçtikten sonra kılmak, yani kazaya
bırakmak haramdır.”
Câmi-ul-ezherin Cameroun (Kamerun) Cumhuriyeti'ndeki mümessili, üstâz
İbrâhîm Muhammed Neşât, İslam kültürü kitabında diyor ki:
“Namazı bilerek terk etmenin büyük günah olduğunu ve farzları hemen kaza
etmenin farz olduğunu, cumhûr-ı ulemâ bildirmektedir. İbni Teymiyye, namazı
amden, bilerek terk edenin kaza etmesi lazım değildir. Kaza kılması sahih
olmaz. Çok nafile kılması, çok hayrat, hasenat ve istiğfar yapması lazım olur
dedi. Dahâ önce İbni Hazm da, uzun yazıları ile böyle uygunsuz fikirler ortaya
atmıştı.”
İbni Teymiyye ve İbni Hazm, hükmü şüpheli olan âyet-i kerimeleri ve hadis-i
şerifleri tevil ettiler. Yani, yanlış manalar vererek, Ehl-i sünnetten
ayrıldılar. Böylece, hayırlı işlerin, namaz yerine geçeceği sapıklığını da
körüklemiş oldular. İslamiyette açtıkları yaraların en zararlı olanlarından
biri de, maalesef bu olmuştur.
Sual: Kazaya kalan namaz ve oruçları, hemen kaza etmek gerekir mi?
Cevap: Vaktinde kılınmamış namazları acele kaza etmek lazımdır. Vaktinde
yapılmayan Secde-i tilâvet ve oruç kazası, acele değildir, gecikirse günah
olmaz.