“Âsım'ın dediği gibi yapacağız!"
11/06/2021 Cuma Köşe yazarı A.U
Bedir Harbi’nin gecesinde Efendimiz Eshâba, harpte hangi usûlü tâkip
edeceklerini sordu.
Hazret-i Âsım kalktı.
Eline okunu aldı ve;
"Kureyş bize yüz metre kadar yaklaşırsa ok fırlatırız. Taş atacak
mesâfeye gelince taş atarız. Mızrak menziline girince mızrak fırlatırız. Kılıç
menzilinde kılıç vururuz!" dedi.
Efendimiz beğendi.
Ve Eshâba dönüp buyurdu ki:
“Âsım'ın dediği gibi yapacağız!"
Bedir Harbi bu şekilde yapıldı.
Ve zaferle netîcelendi.
Ukbe bin Muayt kâfiri de, Mekke'de Efendimizi boğmaya kalkışan bir
mel’undu.
Efendimiz Medîne'ye hicret edince, bu müşrik bunu işitti.
Ve düşmanlığından;
"Ey Kusvâ'nın binicisi Muhammed! Bizden uzaklaştın. Fakat pek yakında
beni atlı olarak karşında göreceksin. Mızrağımı senin kanınla sulayacağım" dedi.
O Server bunu işitti.
Ve ellerini kaldırıp;
"Allahım! Onu yüzükoyun, burnunun üzerine yere düşür!" diyerek duâ etti.
Ukbe bin Ebî Muayt, Bedir'de Kureyş'in yenildiğini anlayınca kaçmak
istemişti.
Atına atlayıp, hızla sürdü.
Fakat hayvan bir milim gitmedi.
O kâfiri hızla yere çarptı.
Mel’ûn, burnu üzerine yere çakıldı.
Ve geberip Cehenneme gitti.