"Eyüp'ten dâvet aldık tez davran lala!.."
11/10/2022 Salı Köşe yazarı V.T
Baba Haydar Semerkandî hazretleri Osmanlı evliyâsının
büyüklerinden olup Semerkand'da Hâce Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin
derslerinde yetişti. İcazet aldıktan sonra, Mekke-i mükerremeye, oradan İstanbul'a
geldi ve Eyyûb Sultan Câmii civârında kaldı. 1550 (H. 957) senesinde vefât
etti.
Zamânın pâdişâhı Kânûnî Sultan Süleymân, üç gece arka arkaya
rüyâsında ak sakallı, nûr yüzlü bir ihtiyârın sırtını sıvazladığını gördü.
İhtiyâr kendisine; "Efendimiz, Eyüp'teki Baba Haydar, sizi kulübesinde
bekliyor. Onu ziyâret ediniz" dedi. Sabah olunca, Sultan lalasını yanına
çağırıp; "Tez davran. Eyüp'ten dâvet aldık gidiyoruz" dedi...
İkisi de kıyâfet değiştirip, Eyüb'e gittiler. "Biz uzaktan
geldik. Baba Haydar isimli birini arıyoruz. Acaba tanıyor musunuz?" diye
sordular. Baba Haydar'ı tanıyan çıkmadı. Bu sırada küçük bir
çocuk "Siz şu tepede oturan ve kimseyle konuşmayan amcayı mı
arıyorsunuz?" diyerek onları uzakta bir kulübeye götürdü. İçeriden titrek
ince bir ses "Buyurunuz Pâdişâhım!" diyerek dâvet etti. Pâdişâh
selâm vererek içeri girdi. Baba Haydar bir pöstekinin üzerinde oturuyordu.
Binlerce sinek her yanını kaplamış onu gizliyordu. Pâdişâh, büyük bir dikkatle
Baba Haydar'ın yüzüne bakıyordu. Fakat sineklerden yüzünü seçemiyordu.
"Hazret! Şu sinekleri kovalasan da yüzünü bir görsek"
dedi. Baba Haydar; "Sultânım! Siz Peygamber efendimizin vekîlisiniz. Şu
gücünüzü gösterin de sinekleri siz kovalayın" buyurunca, Sultan hemen
harekete geçti. Ne kadar uğraştı ise sinekleri kovalayamadı.
Baba Haydar hazretleri kalkıp, pencereyi açtı ve odaya doğru
dönüp; "Haydi bakalım!" deyince, bütün sinekler emir almışçasına
odayı hemen boşalttı. Pâdişâh o anda karşısında nûr yüzlü güleç bir ihtiyar
zâtın durduğunu gördü. Elini öpmek istedi ise de Baba Haydar elini çekti.
Pâdişâh ona "Efendim! Benden ne dilerseniz dileyin" dedi.
"Senin sağlığından başka hiçbir şey istemem" deyince, Sultan
pöstekinin altına, altın dolu bir kese bırakmak istedi. Bunu fark eden Baba
Haydar, eliyle keseyi iterek "Mâdem çok istiyorsan, şuraya bir mescid
inşâ ettir” dedi...
Pâdişâh bu isteği hemen yerine getirdi. Câmi kısa zamanda tamamlandı. Câminin açılışında Kânûnî Sultan Süleymân da hazır bulundu ve Baba Haydar'ın yanına giderek "Efendi hazretleri buyurunuz. Artık mescid sizindir. Orada sizin için de husûsî yer yaptırılmıştır" dedi. Baba Haydar, vefât edinceye kadar bu câmide imâmlık yaptı ve insanlara vâz u nasîhatleri ile doğru yolu anlattı.