Kara Medrese'nin nurlu müderrisi...
11/10/2024 Cuma Köşe yazarı A.D
Numan ismindeki genç müderris, Ankara'daki Kara Medresede talebe yetiştiriyordu. Ancak onun bir sıkıntısı vardı!..
On dördüncü asırda, Ankara'nın Çubuk Çayı
üzerinde Zülfadl (şimdiki adıyla Solfasol) adında bir köyü, burada da
Numan isminde; ilim aşkıyla yanıp tutuşan bir genç vardı...
Genç Numan, Ankara'da ve Bursa'da bulunan
âlimlerin derslerine katılarak; tefsîr, hadîs, fıkıh gibi din ilimlerinde ve o
zamanın fen ilimlerinde kısa zamanda çok iyi yetişti. Ve gün geldi, kendisi de
Ankara'da Melîke Hâtun'un yaptırdığı Kara Medrese'de müderrislik yaparak talebe
yetiştirmeye başladı...
İlimdeki bu üstünlüğüne rağmen Müderris Numan'ın
rûhunda bir sıkıntı vardı. O, bu sıkıntıdan ancak bir mürşid-i kâmilin huzûruna
varmakla kurtulabileceğini biliyordu... Nitekim bir gün yanına birisi geldi ve
aralarında şu konuşma geçti:
-Ben Şücâ-i Karamânî'yim. Kayseri'den senin için
geldim. Sana bir haberim ve davetim var.
-Hoş geldin, safâlar getirdin. Anlat hele,
anlat!
-Beni şeyhim Hamîdeddîn-i Velî hazretleri
gönderdi ve;
"Git Engürü'de (Ankara) Kara Medrese'de Numan
adında bir müderris vardır. Ona selâmımı ve davetimi söyle. Al getir. O bize
lazım" dedi...
Müderris Numan, bu sözleri duyar duymaz;
-Başüstüne, bu dâvete icâbet lâzımdır. Haydi,
hemen gidelim, diyerek müderrisliği bıraktı ve Şücâ-i Karamânî ile
Kayseri'ye gitmek üzere yola çıktılar...
Oraya varır varmaz "Somuncu Baba" diye
meşhûr Hamîdeddîn-i Velî ile bir Kurban Bayramı’nda buluştular. O zaman Hamîd-i
Velî; "İki bayramı birden kutluyoruz" buyurarak,
Nûmân'a "Bayram" lakabını verdi...
Somuncu Baba, Numan ile baş başa sohbetlere başlayarak,
onu kısa zamanda olgunlaştırdı. Zâhirî ve bâtınî ilimlerde yüksek derecelere
kavuşturduktan sonra ona;
-Hacı Bayram! Zâhirî ilimleri ve bu ilimlerde
yetişmiş âlimleri ve derecelerini gördün. Bâtınî ilimleri ve bu ilimlerde
yükselmiş evliyâyı ve derecelerini de gördün. Hangisini murat edersen onu
seç! buyurdu. Hacı Bayram da,
velîlerin yüksek hâllerini görerek, kendisini tasavvufa verdi ve bu yolda daha
yüksek derecelere kavuşmak için çalıştı. Hocasının teveccühleri ile zamânının
en büyük âlim ve velîlerinden oldu... Zamanın Padişahı Sultan II.
Murad Han kendisine saygı duyar ve bir dediğini iki etmezdi.
Bu mübarek zat, Anadolu'da çok talebe yetiştirdi. En
meşhur talebelerinden biri de, Fatih Sultan Mehmed Han'ın hocalarından
Akşemseddin hazretleridir.
Hacı Bayram-ı Velî
hazretleri, 1429 (H. 833) senesinde Ankara'da vefât etti. Türbesi, kendi
ismiyle anılan câminin hazîresindedir. Allahü teala şefaatlerine nâil eylesin.
Âmin...