İslâmiyet, çocuklara din eğitimi verilmesini emreder
11/12/2019 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Her Müslümanın birinci vazifesi, evlâdına İslâmiyeti ve Kur’ân-ı kerîmi
öğretmektir. Evlât, büyük nimettir. Nimetin kıymeti bilinmezse, elden gider.
Dinde tahrif hareketleri -17-
İngilizlerle Yahudiler, yalanlarla, iftiralarla ve para, mevki vadederek,
Müslüman evlatlarını aldatıp, Osmanlı İslâm devletini yıktılar. Gençler arasına
dinsizlik modasını yaydılar. Kadınların, kızların açık gezmelerine, fuhşa,
içkiye, ahlâksızlığa, dinsizliğe, ilericilik dediler. İslâm âlimlerini, İslâm
bilgilerini yok ettiler. İngiliz casusları, masonlar din adamı şekline girerek,
İslâmın güzel ahlâkını, ibadetleri bozdular. İslâmiyet gitti. Yalnız adı kaldı.
İttihatçılar zamanında, kanun yapanlar, beyler, paşalar da, İslâm düşmanı oldu.
İslâmı yıkıcı kanunlar çıkardılar. Dine, imana bağlılık, suç oldu. Birçok
Müslümanı astılar, kestiler, dinin emirlerini yaymaya, haramlardan sakınmaya
bölücülük denildi. Emr-i ma’rûf yapanlara, yani İslâmiyeti doğru olarak
söyleyenlere, yazanlara rejim düşmanı denildi.
Elhamdülillah! Aziz yurdumuzda, İslâm güneşi yeniden parlıyor. Düşmanların
yalanları, hıyanetleri meydana çıktı. Hakiki din bilgileri serbestçe yazılıyor.
Şimdi her Müslümanın bu hürriyete şükretmesi, ecdadımızın, uğrunda canlarını
feda ettikleri, mukaddes dinimizi, doğru olarak öğrenmeye çalışması lâzımdır.
Evlatlarımıza, dinimizi öğretmezsek, İslâmiyete uymaya alıştırmazsak, pusuda
bekleyen düşmanlar ve bunlara satılmış olan ahmaklar, tekrar hücum ederek,
yavrularımızı aldatacaklardır.
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki: (Bütün
çocuklar Müslümanlığa uygun ve elverişli olarak dünyaya gelir. Bunları, sonra
anaları, babaları Hristiyan, Yahudi ve dinsiz yapar) sözü ile
Müslümanlığın yerleştirilmesinde ve yok edilmesinde en mühim işin, gençlikte
olduğunu bildiriyor. O hâlde, her Müslümanın birinci vazifesi, evlâdına
İslâmiyeti ve Kur’ân-ı kerîmi öğretmektir. Evlât, büyük nimettir. Nimetin
kıymeti bilinmezse, elden gider.
Ve yine Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki: (Birbirinize
Müslümanlığı öğretiniz. Emr-i ma’rûfu bırakır iseniz, Allahü teâlâ, en kötünüzü
başınıza musallat eder ve dualarınızı kabul etmez.)
Yavrularımız, ana-babasının elinde bir emanettir. Çocukların temiz kalpleri
kıymetli bir cevher gibidir. Mum gibi, her şekli alabilir. Küçük iken, hiçbir
şekle girmemiştir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum
ekilirse, onun meyvesi hâsıl olur. Çocuklara îmân, Kur’ân ve Allahü teâlânın
emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve dünya saâdetine ererler. Bu
saâdette anaları, babaları ve hocaları da ortak olur. Eğer bunlar öğretilmez ve
alıştırılmaz ise, bedbaht olurlar...