Receb ayına saygının neticesi
12/02/2021 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Receb ayı, Âdem aleyhisselamdan beri kıymetli idi...
Sual: Receb ayı, her ümmet için kıymetli mi idi ve her ümmet bu aya saygı
gösterir miydi?
Cevap: Receb ayı, Âdem aleyhisselamdan beri kıymetli idi. Bu ayda muharebe
etmek günah idi. Her ümmet, bu aya saygı gösterirdi. Receb demek, mürecceb,
muazzam, muhterem, kıymetli demektir. Fârisî Enîsülvâ'ızîn kitabında deniyor
ki:
“İsa aleyhisselâm zamanında bir genç, güzel bir kıza tutulmuştu. Ona
kavuşmak için çırpınıyordu. Nice zaman sonra söz aldı. Bir akşam, odada
buluştular. Genç, pek sevinçli idi. Ansızın, pencereden hilali, yeni ayı gördü.
Bu hangi aydır dedi. Kız, Receb deyince, genç toparlandı, gitmek için
hazırlandı. Kız şaşırıp, ne oluyorsun dedi. Genç, babalarımdan işittim. Receb
ayında günah işlenmez. Bu aya saygı gösterilir deyip, özür diledi ve evine
gitti...
Allahü teâlâ, İsa aleyhisselâma vahiy gönderip, olanları bildirdi. Bu genci
ziyaret et! Selamımı söyle buyurdu. Genç, Receb ayına gösterdiği bir saygı
için, büyük bir Peygamberin kendine gönderildiğine sevinerek iman etti.
İyi bir mümin oldu. Receb ayına gösterdiği bir saygı sebebi ile, iman şerefine
kavuştu.” Hadis-i şerifte de; (Receb, Allahü teâlânın ayıdır. Receb
ayına ikram edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ, dünyada ve ahirette ikram
eder) buyuruldu.
Sual: Zamanımızda kullanılan miladi ve hicri senelerdeki gün sayısı,
uzunlukları ve bu takvimlerin başlangıçları aynı mıdır?
Cevap: Uzunluk bakımından iki türlü sene vardır ki bunlar; Şemsî ve Kamerî
senedir. Şemsî sene, güneş senesi olup, dünyanın güneş etrafında bir devir
yaptığı zamandır ki, 365 vasatî güneş günüdür. Kamerî sene; ayın, dünyanın
etrafında 12 kerre döndüğü zaman olup, 354 güneş günüdür. Güneş yılı, kamerî
yıldan 10 gün daha uzundur. Başlangıç zamanına göre, iki türlü sene
kullanılmaktadır. Bunlar; milâdî sene, hicrî sene. Milâdî sene, İsa
aleyhisselamın doğum günü zannedilen zamandan başlar. Hicrî sene, Peygamber
efendimizin Medine'ye hicret ettiği seneden itibaren başlamaktadır.
Sual: Selam verene veya aksırıp elhamdülillah diyene hemen, geciktirmeden
cevap vermek gerekir mi?
Cevap: Selam verene ve üçe kadar aksırıp da "Elhamdülillah" diyene
hemen cevap vermek farz-ı kifayedir. İşitenlerin cevabı geciktirmesi haramdır.
Tövbe etmeleri lazım olur.