Namazını hiç bırakmayan günahkâr komşu!..
12/02/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Salih bir zatın her
akşam içen ve her gece gürültü yapan bir komşusu vardı. Gün geldi ve bu
günahkâr komşu her fâni gibi vefat etti...
İbadetlerin hepsini
kendinde toplayan ve insanı Allahü teâlâya en çok yaklaştıran şey namazdır.
Namaz kılmak, huzur-u ilahiye çıkmak demektir. Namazda, Allahü teâlânın
huzurunda olduğumuzu bilerek okumalıyız. Namazı, ne olduğunu bilerek
kılmalıyız!
Din büyüklerimiz
buyuruyor ki: "İçki içmek büyük günahtır, içki içen namaz
kılmamalı" deniyor. Bu yanlıştır. Namaz ayrı içki ayrıdır. Çok büyük
günahlar işlense de, namazı asla ihmal etmemelidir. Âlimlerimiz, "Namazın
bereketiyle, diğer günahların bırakılması kolay olur" buyuruyorlar.
Ankebût suresinin 45.
âyetinde mealen, (Doğru kılınan namaz, insanı pis, çirkin ve yasak
işleri işlemekten korur) buyuruldu. İnsanı kötülüklerden
uzaklaştırmayan bir namaz, doğru namaz değildir. Görünüşte namazdır. Bununla beraber,
doğrusunu yapıncaya kadar, görünüşü yapmayı elden bırakmamalıdır...
Büyük âlim ve velî
Abdülhakîm Arvâsî hazretleri buyurdu ki: “Bir vakit namazım kazâya
kalacağına, bin kere ölmeyi tercih ederim!..”
***
Salih bir zatın pazarcılık yapan komşusu, işten eve gelince "çilingir
sofrası"nı kurarak her gece gürültü yapar. Salih zat, komşusunun
gürültüsünden rahatsız olduğu için, başka bir eve taşınır, birkaç gün sonra da
bu komşunun vefat etmesi üzerine tekrar eski evine taşınır.
Bir gün kapı çalınır, kapıyı açıp bakar ki karşısında çok uzun boylu bir kimse
durmaktadır. Ne istediğini sorunca, adam der ki:
-Kazmayı al benimle gel!
-Sen kimsin, beni nereye götüreceksin, bana ne yapacaksın?
-Sus, kazmayı al benimle gel!
Kazmayı alır beraber giderler, mezarlığa gelirler. Bir mezarı göstererek,
burayı kaz der. Mübarek zat gösterilen mezarı kazar. Oradan bir kerpiç
çıkarmasını söyler. O da çıkarır. Açılan delikten mezarın içine bak der,
bakar ki, komşusu Cennette ve üstelik tahtta oturuyor.
Mübarek zat şaşırır, bu benim vefat eden komşum der. Bu nasıl olur? Peki, ben
nerede hata yaptım? der.
O zat da der ki:
-Vefat eden komşun çok günah işlerdi; fakat namazını hiç bırakmazdı ve
namazın arkasından da şöyle dua ederdi:
"Ya Rabbi biliyorum günahım çok; fakat Peygamber efendimizi, Ehl-i
beytini, aralarındaki savaşlar ne sebeple olursa olsun, Eshab-ı kiramı ve
onların yolunda olanları seviyorum, onların hatırına günahlarımı affet, bana
Cennetini ihsan et" diye dua ederdi. Namazlarını ve bu duayı hiç
bırakmazdı. Bu hasleti onun kurtulmasına sebep oldu...