Resulullahın elleriyle nimete kavuşanlar...
12/03/2022 Pazar Köşe yazarı V.T
Peygamber efendimiz
bir şeye mübârek ellerini sürseler, onda bereketler hasıl olurdu...
İbn-i Şerâhil Kureyşi
hadîs âlimidir. Hamîd-i Tavîl, Yahyâ bin Ebî İshâk, Cerirî gibi devrinin büyük
âlimlerinden ilim öğrendi ve hadîs-i şerîf bildirdi. 804 (H.189) senesinde
vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Peygamber efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem) bir şeye mübârek ellerini sürseler, onda pek çok
bereketler, harikulade hâller meydana gelirdi...
Bir gün Câbir’in
(radıyallahü anh) yorgun devesine, mübârek elleriyle dokundular. Deve öylesine
canlandı ve hızlandı ki, neredeyse Hazreti Câbir yularını elinden kaçıracaktı.
Sa’d bin Ubâde’nin (radıyallahü anh) tembel eşeğine bindi. Tembel olan merkeb,
son derece hızlı yürüyen bir hayvan oluverdi. Hâlid bin Velîd (radıyallahü
anh), Peygamber efendimizin mübârek sakal-ı şerîflerinden bir tanesini
sarığının içine koydu. Onun bereketiyle, hangi harbe katıldıysa mutlaka
muzaffer oldu...
Peygamber efendimiz
bir gün yatsı namazından çıktıktan sonra, Katâde bin Nu’mân’a (radıyallahü anh)
bir hurma dalı verip, “Haydi bununla git. Önünden ve arkandan tam onar
arşın seni aydınlatacaktır. Evine girdiğinde siyah bir şey göreceksin,
çıkıncaya kadar ona vur. Çünkü o şeytandır” buyurdular. Katâde (radıyallahü
anh) gitti. Elindeki hurma dalı ışık verdi. Evine girdiğinde tarif buyurulan
siyah şeyi gördü. O çıkıncaya kadar, ona vurdu...
Selmân-ı Fârisî
(radıyallahü anh), müşriklerin elinde köle idi. Müşrik olan efendisi kendisine,
“Meyve veren üçyüz hurma ile kırk ûkiyye (1282 gr) altın vermek şartıyla seni
serbest bırakırım” dedi. Hazreti Selmân, durumu Peygamber efendimize anlattı.
Resûlullah efendimiz mübârek elleriyle üçyüz hurma fidanı diktiler. Dikilen
hurma fidanı hemen ağaç oldu. O sene meyve verdi. Küçük bir altını da mübârek
dillerine değdirdiler ve efendisine götürmesini buyurdular. Selmân-ı Fârisî
(radıyallahü anh), o altın parçasından kırk ûkiyye tartıp efendisine verdi ve
hürriyete kavuştu...
Peygamber efendimiz, Katâde bin Melhan’ın (radıyallahü anh) yüzüne mübârek elini sürdüler. Yüzünde öyle bir parlaklık meydana geldi ki, herkes ona aynaya bakar gibi bakıyordu. Hanzala bin Huzeym’in (radıyallahü anh) başına mübârek ellerini sürdüler. Herhangi bir hasta, Hanzala bin Huzeym’in yanına getirilip, yüzünü Peygamberimizin mübârek elini sürdüğü yere sürse derhâl iyileşirdi...